Kategori: Ulaşım

Teri emmesi için fes, kavuk ya da külah altına giyilen ince bezden takke. ..

Leave a comment

Arakçin,
Arapça, arakçin, (ﻋﺮﻗﭽﻴﻦ).
Arapça, arak; ter anlamında olup buradan türetilmiştir.
Arakçin ter toplayan anlamındadır.
Teri emmesi için kavuğun altına giyilen takke.
Teri emmesi için fes, kavuk ya da külah altına giyilen ince bezden takke.
Eskiden, takke, kavuk altı takkesi.
Yarım küre biçiminde ince, hafif, siperliksiz başlık.
Üzerine sarık sarılan keçe külah.

Halk ağzında, Bereye benzeyen, üstüne bir şey giyilmeden başa geçirilen veya şapka içine giyilen başlık.
Mendil, havlu çevre gibi ter silecek nesne.
Takke.
İşlemeli takke.
Kavuğun altına giyilen takke.
Bereye benziyen, şapka içine veya yalnız olarak giyilen takke.
Teri emmesi için fes, kavuk ya da külah altına giyilen ince bezden takke.
Genellikle ince pamukludan yapılır, başı rahatsız etmemesi için çok ince dikişle dikilirdi.
Bereye benziyen, şapka içine veya yalnız olarak giyilen takke.
Eskiden gelinlerin giydiği bir çeşit taç, takke.

Gelinlerin giydikleri süslü başlık, taç.
Gelin başına giydirilen taç gibi gümüş başlığa da arakçın denir.
Eskiden gelinlerin giydiği bir çeşit taç, takke.

Keçe, hasır gibi maddelerden yapılan başlık …

Leave a comment

Şapka,
Rusça şapka.
Bulgarca şapka.
Fransızca: chapeau.
İklili fıtır,
Kasket,
(Fr. casquette),

Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık anlamındadır.
Keçe, hasır, kumaş, ip gibi şeylerle yapılan başlık.
Sokağa çıkarken giyilen fötr, kasket, keçe, hasır.

Eskiden Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlıklara da Fes adı verilir. Bu başlık, Fas kentinde yapılmış olup buradan yayılan, kırmızı renkte keçeden bir başlık olup Osmanlı döneminde ve halen bazıları tarafından kullanılıyor.

Şapka kelimesinin diğer anlamları;
Boru, baca, direk vb. şeylerin açık olan üst bölümünü havanın etkisinden korumak için takılan başlık.
Bazı bitkilerde, özellikle mantarlarda sapın üstünde bulunan, üreme organlarını taşıyan kısıma da şapka denir.
Düzeltme işareti, (^).
Keçe, hasır gibi maddelerden yapılan başlık.
Bazı bitkilerde, özellikle mantarlarda sapın üstünde bulunan, üreme organlarını taşıyan şapka biçimindeki organ.
Direklerin üst uçlarına geçirilmiş yuvarlak tabla.
İtalyanca, cappello, Kapela;
Gemi direklerinin tepesine konan, bayrak ve işâret flamalarının bağlandığı, çevresi delikli ahşap şapka.
Teknedeki araç gereçleri dış etkilerden korumak için kullanılan muşamba başlık.

Bağışıklık yetmezliği olanlara damardan verilen antikor…

Leave a comment

İvig,
İntra venöz imüno globilin (İVİG).
Damardan uygulanan antikor tedavisi .
Bağışıklık yetmezliği olanlara damardan verilen antikor.
Dünyada en yaygın kullanılan insan kan (plazma) ürünüdür.
İVİG binlerce sağlıklı vericiden sağlanan plazmaların havuzlanması ile elde edilen normal insan antikor (poliklonal IgG’ nin tedavi edici) preparatıdır.

Emil von Behring ve Sihibassaburo Kitasato’ nun antikorların tedavide kullanılması için
çalışmalara başlanmıştır. 1952 yılında Ogdon Bruton, antikor yokluğu ile karakterize olan ve kendi adı ile anılan yeni bir hastalık tanımlanmıştır. Bruton hastalığı denen bu antikor eksikliği (hipogamaglobulinemili) hastalığının tedavisi için bir çocukğa dışarıdan antikor (gamaglobulin) verilerek tedavisi başarı ile uygulamıştır. 1979 yılında antikor eksikliği bulunan hastalarda ilk defa 1979 yılında başarılı bir şekilde uygulanmıştır.

İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık…

Leave a comment

Fıtık,
(Fitik, Fetk, Fatk)
Halk dilinde Fatık.
Kavlıç,
Yarımlık.
Herni,
Arapça fatk, (ﻓﺘﻖ).

Arapça, yarmak, yarılmak anlamındaki fetk sözcüğünden türetilmiş.
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık.
Herhangi bir organın veya organ bölümünün içinde bulunduğu boşluk duvarının zayıflama gösteren kısmından dışarıya doğru çıkıntı yapması.
Herhangi bir organ veya dokunun bir kısmının, kendisini saran yapıdan, doğal veya kazanılmış bir delik veya kanalla dışarıya çıkması, herni.
Bir organın bütünüyle ya da bölgesel olarak dışarı çıkması ya da bir iç organın seröz zarla örtülü bir biçimde vücut boşluğuna ya da vücut dışına çıkması, herni.

Kasık yarığı, kasık zarının yarılması ile barsakların torba içine dolmasından ibaret sakatlık. Fıtık hastalığı.
Patoloji’de iç organlardan bir parçanın daha çok bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık.

Fıtık kelimesinin diğer anlamları;
Dikenli ve bodur ardıç ağacının tohumu.
Tahsildar makbuzu.
Şak etme.
Ayırma.
Yarma. Yarılma.
Şafak sökmesi.
Fecir ağarması.
Parçalanıp birbirine düşmüş cemaat.
Zamanını gözeterek açıktan adam öldürmek.
Büyük sıkıntı duymak, kahrolmak, çaresiz kalmak.
Yaralamak.
İnadetmek.
Dikilmiş bir şeyi söküp ayırmak.

İranlı yazar, Sadık Hidayet’in bir kitabı …

Leave a comment

Kör Baykuş,
Kör Baykuş, zaman kavramının sekteye uğradığı, geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanın iç içe geçtiği, gerçeklerle düşlerin karışıp kahramanların birbirine dönüştüğü özgün bir masalsı anlatıdır. Bu masalsılık yer yer gerçeklere dokunarak yazarın yaşamına ve birtakım kültürel kodlamalara açılır. Kör Baykuş yapısalcı, psikanalitik, sosyolojik, feminist okumalara açık, yoğun, derinlikli ve zengin metinler içerir.

Sadık Hidayet;
Sadık Hidayet, Seyyid Muhammed Ali Cemalzade’ den sonra, Bozorg Alevi ve Sadık-ı Çubek ile birlikte İran edebiyatında modern öykücülüğün kurucularındandır.

17 Şubat 1903 tarihinde Tahran’ da soylu bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ortaöğrenimini Tahran’ da tamamladı. Mühendislik okumak için Belçika’ ya gitti. Ancak edebiyata ilgi duyduğundan öğrenimini yarıda bırakarak Paris’e geçti. Orada Fransız dili ve edebiyatını yakından inceleme fırsatı buldu. Hidayet, ilk öykülerini Paris’ te yazdı. Dört yıl sonra Tahran’ a döndü. 1936 yılında Hindistan’ a giderek Sasani Pehlevisi ve Sanskritçe öğrendi. Budizmi inceledi. Buda’ nın bazı yazılarını Fransızcaya çevirdi. İran’ a döndükten sonra devlet memurluğu ve tercümanlık yaptı. 1950 yılında tekrar Paris’ e gitti.

9 Nisan 1951 günü, Paris’ te kaldığı dairede havagazı ile intihar etti.

Eserleri;
Kör Baykuş,
Diri Gömülen
Aylak Köpek
Üç Damla Kan
Hacı Ağa,
Vejetaryenliğin Faydaları
Moğol Gölgesi,
İncili Top.
Alacakaranlık,
Bume Kor.
Üç Damla Kan,
Hidayetname
Hayyam’ın Teraneleri.

1 … 547 548 549 550 551 … 1.723