Uygun, yaraşır, bir şeye değer …
Seza,
Farsça: seza.
Layık, münasip.
Uygun,Yakışır,
Orantılı, oranlı.
Yaraşır,
Mutabık,
Mütenasip,
Uyar,
Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
Uygun, yaraşır, bir şeye değer.
Şafak AYDIN
Seza,
Farsça: seza.
Layık, münasip.
Uygun,Yakışır,
Orantılı, oranlı.
Yaraşır,
Mutabık,
Mütenasip,
Uyar,
Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
Uygun, yaraşır, bir şeye değer.
Atık,
Küçük yayık.
Yoğurt çalkalanan küçük yayık.
Süt veya yoğurt çalkamaya yarar küçük yayık.
Süt ve yoğurt çalkalamaya yarayan küçük yayık.
Halk ağzında, süt veya yoğurt çalkamaya yarar küçük yayık.
Atık sözcüğünün başka anlamları:
Atılmış, atılan.
Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde.
Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı.
Gıda endüstrisinde üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan veya atılan maddelerin tamamı.
Çevre, ekolojik sistemler ve sağlık üzerinde olumsuz etki yapabilecek miktar ve nitelikte çevreye boşaltılan sıvı, gaz ya da radyoaktif, istenmeyen her türlü madde.
Kullanılmış, artık istenmeyen, çevre için zarar oluşturan her türlü maddedir.
Olmuş bitmiş, tamamlanmış.
Kullanılacak durumdan çıkmış, atılacak madde.
Azad edilmiş,
Serbest bırakılmış kimse
Çarpık, bükük, eğri, eğik (tahta, demir vb. için).
Rüzgarla bir çukura yığılan kar.
Artık, gayrı.
Meni, döl.
Yaşlı,
Eski,
Posa:
İngilizce: waste, refuse,
Fransızca: refus, déchets
Almanca: abfall,
Bir fiziksel ya da kimyasal süreçte işlenen özdeklerin, artakalıp işe yaramayan bölümü. Yeniden eritilip dökülebilir, bozuk dökme metaller.
Kıyam,
Başkaldırma,
Başkaldırı,
Kalkışma,
İsyan,
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme.
Herhangi bir amaçla kurulu düzene veya devlet güçlerine karşı gelme, başkaldırma, kalkışma, isyan, kıyam.
Sote,
Fransızca: saute, faire sauter
İngilizce: saute (Beef tava)
Küçük küçük doğranmış et, ciğer, böbrek, mantar vb. şeyler yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan bir tür yemek.
Küçük parçalar halinde doğranmış et ve sebzelerin kızgın yağda karıştırılarak pişirilmesi.
Et, böbrek ya da karaciğer gibi şeyler küçük küçük doğranarak yağda kavrulduktan sonra su, domates, sivribiber, soğan, baharat vb. katılarak pişirilen et yemeği.
Ufak ufak doğrandıktan sonra yağda hafifçe kavrulmuş yiyecek.
Sotelemek:
Yiyecekleri kızgın tavada harlı ateşte altüst ederek diriliğini, sertliğini gidermek.
Yapılışı:
Malzemeler;
350 gram sotelik et (Dana)
1 adet kuru soğan,
1 diş sarımsak.
2-3 adet biber
2-3 adet domates
1 yemek kaşığı karışık salça.
Yarım kahve fincanı sıvı yağ (1 yemek kaşığı tereyağı)
1 tatlı kaşığı tuz,
1 tatlı kaşığı karışık baharat (Karabiber, kekik, pul biber v.s.).
Bir kaç sap maydanoz.
Dana etini küçük küçük doğrayın. Domatesleri küp şeklinde doğrayın(isterseiz kabuklarini soyun). Biberlerin içlerini temizleyip biraz büyük boyutlarda doğrayın. Son olarak soğanı yemeklik doğrayın. Ardından uygun bir tencerede yağı kızdırın. Etleri tencereye koyarak etraflarını mühürleyene kadar yüksek ateşte karıştırın. Suyunu çeken etlere soğan ve biberleri de ilave edin. Karıştırarak kapağını kapatın. Sebzeler diriliğini kaybedene kadar soteleyin ve sonrasında domates ile salçayı ilave edin. Güzelce kavurun ve tencerenin kapağını kapatarak orta ateşte pişirmeye devam edin. Domateslerimiz de kavrulduktan sonra sıcak suyu ve dilediğiniz baharatları, tuzu ekleyerek tencerenin kapağını kapın. Kısık ateşte etler yumuşayana kadar pişirin. Üzerine maydanozları koyarak servis edin. Afiyet olsun.
Skipper,
Reis,
Manager,
Çalıştırıcı,
Kaptan,
Kaptanlık yapmak.
Açık Deniz Kaptanlığı (Yachtmaster Offshore):
Yelkenli ve motoryatları, maksimum 24 metre uzunluğundaki tekneleri kıyıdan 150 deniz mili uzaklıkta kullanabilirsiniz.
Skipper sözcüğünün başka anlamları:
Seken sey veya kimse.
Uskumru turnası.
Aromatik,
Fransıza: aromatique,
İngilizce: aromatic.
Aromalı,
Aromatize,
Hoş kokulu,
Kokulandırılmış.
Hoş kokusu olan.
Kokulandırmak:
Özel bir koku kazandırmak.
Bir ürüne özel bir koku katmak.
Özel bir koku vermek için bir ürüne kokulu bir madde katarak arıtma işlemi.
Genel olarak benzen ve türevlerini kapsayan, naftalin, antresen gibi doymamış halkalı yapıda oluşlarıyla alifatik bileşiklerden ayırt edilebilen, gıdalarda ve yemlerde tat ve koku vermek, iştahı artırmak amacıyla kullanılan organik maddeler.