Bolivya’da bulunan dünyanın en büyük tuz gölü ve lityum sahası …

Uyuni,
Salar de Uyuni,

Dünyanın en büyük tuz dairesidir.
Bolivya’nın en büyük lityum sahası.

Bolivya’nın güneybatısındaki And Dağları’nın ortasında yer alır. 3600 m. yükseklikte bulunan Salar de Uyuni, 12,000 km2 lik bir çöl gibidir. Marmara denizinden büyük bir alanı kaplar. Burada tarih öncesi Minchin gölü yer almıştır.

Parlak beyaz tuzun manzarası, kaya oluşumları ve kaktüslerle süslenmiş adalardan oluşmuştur. Buranın manzarası yine dünyaca ünlü merkez Incahuasi Adası’ndan görülebiliyor. Bu adada 1000 yıllık kaktüsler mevcut olup, fosilleşmiş mercanlardan meydana gelmiştir. Tuz yatağının tam ortasındadır.

Buradaki tuz kapasitesi 10 milyar ton. Yıllık 25.000 ton çıkarılmaktadır. Buradaki tuzun %40 ‘ında lityum var. Dünyanın lityum ihtiyacının %50-70 ‘i buradan sağlanmaktadır. Dolayısıyla esas üretim tuzdan ziyade lityum üzerinedir. Böylece dünyanın en büyük lityum yatakları da buradadır.

Televizyon, telefon ve bilgisayar pilleri üretiminde kullanılan lityum’un elde edilmesinde Japon ve Alman teknolojisi yarışmaktadır. Çin de bu yarışa katılmıştır.

Bolivya’nın Potosi kentindeki gümüş madeninden gümüşü daha rafine elde etmek için de lityum gereklidir.

Bu ekosistemde yaban hayatı az olmasına rağmen, birçok pembe flamingoları yaşar.

Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu…

Kalebent,
Kal’a-bend,

Farsça, کالبد
Bir kale içinde yaşamağa mahkûm olmuş olan.
Kal’aya bağlanmış.
Kalede hapis cezası çeken suçlu.
Osmanlı dönemi de bir kale içerisinde yaşamaya mahkum edilmiş kimsedir.

Eskiden kaleye kapatılan ve dışarı çıkması yasak olan hükümlü.
Hapis ile sürgün cezasının birleştirildiği bazı siyasi suçlarla, devlet memurlarının devletin hak ve çıkarlarını ihlal etmeleri durumunda uygulanan ceza türüne de kalebentlik denir.

Kalebentlik cezası 1858 tarihli Ceza Kanununda yer aldı. 1 Mart 1926 tarihli Türk Ceza Yasası ile yürürlükten kaldırıldı. Müebbet ve geçici olarak ikiye ayrılan bir ceza idi. Müebbet kalebentlik durumunda mahkumun, devletçe belirlenecek kalelerin birinde ölünceye dek, geçici kalebentlik durumunda ise üç yıldan on beş yıla dek hapiste kalma zorunluluğu vardı.

Mustafa Cantekin adlı Doktor ve siyaset adamı 1878 yılında Çorum’da doğdu. İstanbul Tıp Fakültesinde okurken siyasetle ilgilendiği için kalebent olarak üç yıllığına Şam’ a sürüldü. Burada, İstanbul’dan uzaklaştırılmak amacıyla Şam’a atanan Mustafa Kemal ile tanıştı. Dostlukları hemen o gün başladı. Mustafa Efendi’nin kitapları ilk bakışta Mustafa Kemal’in dikkatini çekti. İki Mustafa’nın dostluğu hızla gelişti ve çok geçmeden kendilerine katılan, genç subaylardan, Kırşehirli Lütfi Müfit (Özdeş) Efendiyle birlikte gizli Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdular. Sürgünden döndükten sonra öğrenimini tamamladı. Kurtuluş Savaşı başlarında Mustafa Kemal’in yanında yer aldı. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Kırşehir milletvekili olarak girdi. 1950 yılına kadar da sürekli olarak Meclis’te kaldı. Afyon Askeri Hastanesinin başhekimliğini de yapan Mustafa Efendi, 1955 yılında Ankara’da öldü.

Meyhaneci otu …

Çoban düdüğü,
Meyhaneci otu,

Azaron,
Çetük otu,
İnsan kulağı.
Latince; Asarum europaeum

Halk arasındaki adları;
Çadır Çiçeği,
Çedik otu,
Afşar Otu,
Kedi otu,
Kurbağa kaşığı.
At tırnağı,
Kusma kökü, Kusma otu
Kafur kökü,
Tavşankulakçığı,

Asarabacca,
Avrupada yabani zencefil (European Wild Ginger), pençe ayağı, hazelwort ve yabani spikard olarak biliniyor.
Asarum europaeum, Avrupa’nın ılıman bölgelerinde bahçelerde yetişen çiçekli bir bitkidir. Lohusagiller familyasındandır. Meyhaneci otu, Türkiye ve Avrupada genellikle ormanların gölgeli kısımlarında yetişen çok yıllık rizomlu bir bitkidir.

Çiçeklerinin iç kısmı esmer kırmızı renkte ve çana benzer. Yaprakları uzun ve yeşildir. Sivri, kısa ve parlak, 10-15 cm uzunluğunda sapları vardır. Rutubetli yerlerde yetişen bu bitki aynı zamanda da zehirlidir. İçeriğinde Azaron, pinen, eugonol ve alantoin bulunur.

Bu bitkinin aşağıdaki faydaları rivayet edilir. Zehirli olduğu unutulmamalıdır.;
Ağız içi kokusunu giderir,
Kökleri kusturucu ve balgam söktürücü,
Karaciğer hastalıklarında kullanılır, kabızlığı giderir.
Toz haline getirilerek kullanıldığında alkol ve buna bağlı karaciğer hastalıklarına iyi gelir.
Ateş düşürücü ve idrar söktürücü olarak da kullanılır,
Uyuza karşı faydalıdır.

Polonyalı matematikçi ve astronomi bilgini …

Kopernik,
Copernicus,
Nicolaus Copernicus,

Mikołaj Kopernik.
Koʊˈpɜːrnɪkəs,
Alm. Nikolaus Kopernikus,
Niklas Koppernigk
D.19 Şubat 1473 -Ö. 24 Mayıs 1543
Rönesans dönemi bir matematikçi, astronom ve papaz.
Polonya Krallığının bir parçası olan Royal Prusya’da 1473 yılında Thorn (Toruń)’da doğmuş ve 1543 yılında Royal Prusya, Frombork (Frauenburg)’de ölmüş.

Kopernik temel eğitimini tamamladıktan sonra Krakow Üniversitesine devam etmiş ve 1494 yılında bitirmiş. 1494 yılında evine dönen Kopernik, dini eğitim için İtalya’ya gitti. İtalya’da gökbilimci Domenico Noworra ile beraber 1504 yılına kadar çalıştı. Bologna Üniversitesine 1496 yılında devam etmiş ve 1500 yılında, Polonya’ya dönerek bir süre kilisede görev yaptı. Padua Üniversitesinde hukuk okurken geçmiştir. 1501 yılında Tıp okumak üzere tekrar İtalya’ya döndü. Kopernik 1503 yılında, Ferrara Üniversitesinde Tıp okumaya başladı. Burada hastalığa yakalandı.

Dünyayı güneş yerine yerleştiren evrenin bir modelini, belki de on sekiz yüzyıl önce böyle bir modeli formüle etmiş olan Samos Aristarchus’tan bağımsız olarak başka bir şekilde formüle eden gökbilimci. Heliosentrik-Güneş merkezli teori, Kopernik teorisi olarak da adlandırılır.

Kopernik, dünyanın ve diğer gezegenlerin güneş etrafında döndükleri kuralını açıklamıştır. Ancak bu teorileri din adamı olması nedeniyle kilisenin afarozundan korktuğu için ömrünün sonlarına doğru 1543 yılında açıklayabilmiştir.

Kopernik en önemli eserinde, “De revolutionibus orbium coelestium” heliosentrik teorisini detaylı olarak anlattı. 1540 yılında ise bütün fikirlerini içine alan kitabın basılması için müsaade çıktı. Kopernik, Yunanlı astronom Batlamyus’un yanlış olan teorisini dünyaya anlatarak bilime büyük hizmette bulundu. Yani dünya evrenin merkezi değildi.

1996 yılında Almanya’ daki ağır i̇yon araştırma merkezinde Prof. Sigurd Hofmann, füzyon deneyleri sırasında bulduğu 112. elemente yaşayan kişilerin adı elementlere verilemediği için Hofmannium adı yerine, Nicolaus Copernicus’ in anısına Kopernikyum (Copernicium) adı verildi.

Kopernikyum (Copernicium)

1 2 3 5