“Arınmalar”, “Akşam Türküleri”, “Bulutlar Deniz Kokar” gibi şiir kitaplarıyla tanınmış şair ve yazarımız …

Afşar Timuçin,
Prof. Dr. Afşar Timuçin,
(D. 1939 Akhisar, Manisa – 83 yaşında),
Azeri kökenli Türk felsefeci, şair, yazar, çevirmen.
1939 yılında Manisa ilinin Akhisar ilçesinde doğdu. Kökeni Bakü ve Batum’a dayanır. Baba tarafı Azeri, anne tarafı ise Gürcü asıllıdır.

Yüksek öğrenimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünde başladı. 1967 yılında, Kanada, Montreal Üniversitesi Felsefe Bölümü’ nde lisans eğitimini bitirdi. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi’ nde doktorasını tamamladı. Fransızca okutmanlığı yaptı. 1981 yılında doçent, 1992 yılında profesör oldu. Bir süre Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü başkanlığı görevini yürüttü. Kocaeli Üniversitesi’ nden 2006 yılında emekliye ayrıldı.

Afşar Timuçin, Tuncer Tuğcu ile birlikte hazırladıkları, ilk sayısı 1972 yılının Ekim ayında çıkan Felsefe Dergisi’ nin sorumlu yönetmenidir.

Eserleri:
Arınmalar,
Akşam Türküleri,
Boş Beşik,
Bulutlar Deniz Kokar,
Bu Sevda Böyle Gider.
Böyle Söylemeli Bizim Türkümüz,
Çöl,
Destanlar,
Ey Benim Güzel Sevdalım.
Tahir ile Zühre,
Savaşçı Türküleri,

Sabır …

Çıdam,
Eskiden, Moğolca çıdam; sabır anlamında kullanılmış.
Balkarca Tözüm; sabır anlamında kullanılmış.
Sabır, Çıdam.
Tözüm.
Moğolca çidan; Dayanma gücü, dayanıklılık.
Arapça Sabr, Sabır, (ﺻﺒﺮ).
Acıya ve zorluğa katlanma.
Dayanma, kendini tutma.
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç.
Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
Katlanılması zor olan haksızlık, sıkıntı, acı, hastalık, yoksulluk, felaket vb. durumlar karşısında umutsuzluğa kapılmayıp şikayet etmeden, sızlanmadan dayanma, tahammül gösterme.
Olacak, gelecek veya gerçekleşecek bir şeyi telaş göstermeden, telaşa kapılmadan bekleme, acelecilik etmeme.
Ruha ve bedene zarar veren şeylerden uzak durma, nefsin aşırı istek ve arzularına karşı koyma.
Her olanı Cenabıhak’tan bilip hoşnut ve razı olma, sızlanma ve itirazdan vazgeçme, halinden şikayet etmeme, şükretme.
Tahammül eden, sabreden, bekleyen.
Zorluğa karşı göğüs geren, halinden şikayet etmeyip acı ve sızıya katlanan.
Bela ve musibete karşı şikayet etmeyip Allah’a şükreden.
Farsça, Sabur; Çok sabır gösteren, çok sabreden.
Arapça, Sabir; Sabırlı, sabreden, dayanan.

Tarafsız, yansız…

Nötr,
Fransızca: neutre,
Latince: neutre,
Etkisiz.
Yansız.
Yansız, tarafsız.
Tarafsız, yansız.
Bitaraf,
Belli bir tarafı veya fikri tutmayan, birinden yana olmayan, tarafsız, bîtaraf.

Nötr kelimesinin diğer anlamları;
Asit veya alkali özelliği göstermeyen (Kimya).
Pozitif veya negatif elektrik yüküne sahip olmayan(Fizik).
Elektriksel yükü olmayan.
Elektriğe karşı hiçbir tepkisi olmayan, yansız.
Fizikte elektriğe karşı hiçbir tepkisi olmayan, yansız.
Kimyada turnusol gibi bir ayraç karşısında ne asit ne alkali tepkisi göstermeyen, yansız.

Derece, kerte …

Radde,
Mecaz anlamda, Derece, radde.
Arapça radde, (ﺭﺍﺩّﻩ).
Arapça’da fayda anlamına gelen kelimeden türetilmiştir.
Mertebe,
Kerte.
Derece, kerte.
Derece, kıvam, zaman, çağ.
Mertebe, kerte.
Rütbe.
Sıra.
Aşağı yukarı.
Fayda, menfaat.
Çizgi, hat.
Kerte; İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti.
Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe.

1 480 481 482 483 484 1.744