İyi ile kötüyü ayırt edip değerlendirme duygusu…

Vicdan,
Törel bilinç.
Ahlaksal bilinç.
İngilizce: conscience.
Fransızca: conscience morale,
Almanca: gewissen,
Latince: conscientia.
Arapça vicdan, (ﻭﺟﺪﺍﻥ).
İnsanda iyiyi kötüyü ayırt eden, iyilikten huzur, kötülükten azap duymasına yol açan, davranışları hakkında adil bir yargıya iten duygu.

Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç.
Kişinin tasarladığı ya da yapmakta olduğu davranışlarının uygun olup olmadığını kestirmesini sağlayan törel değerlerinin dizgeleştirilmiş durumu.
Kişinin tasarladığı ya da yapmakta olduğu davranışlarının uygun olup olmadığını kestirmesini sağlayan törel değerlerinin yer aldığı alan.
İnsanın içindeki iyiyi kötüden ayırabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve kötülükten elem alan manevi his.

Vicdan sözcüğünün başka anlamları;
Kendinden geçme, dalma.
Bir şeyi bir halde görme, bulma.
Batın ile Hakkı tanımak.
Duyma, duygu.
Zimmet.
İnanç.
Şuur.

Veresiye defteri ..

Zimem.
zimem

Zimem Defteri.
Osmanlıcada, Zimmet kelimesinden türemiştir.
Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur. Zimmet burada borç demektir.
Zimem defteri borçluların borçlarının yazılı olduğu defter demektir.
Borçlar, zimmetler.
Zimem, Gizli,
Gizli yapılan şey,
Gizli yapılan iş.

Eskiden Osmanlılarda veresiye defterleri günümüzdeki kredi kartları yerine geçerdi.

Bir kısım zenginler sadaka yerine bakkallardaki veresiye defterinin bazı sayfalarını kime ait olduğunu bilmeden toplatıp öderlermiş. Bu borçları silin! Allah kabul etsin! diyerek kendilerini tanıtmadan yardımda bulunurmuş. Borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu ve borcu ödeyen de kimin borcunu ödediğini bilmezdi. Tıpkı şimdilerde İtalyan’ ların askıda ekmek, askıda kahve uygulamaları gibi. Bu gün veresiye defteri olmadığı için böyle uygulamalar da yok. Kredi kartı hepsinin yerini almıştır.