Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul…

Ekol,
Fransızca: ecole,
Yunanca: ecole.
İngilizce: ecole, cult, school.
Okul,
Mektep,
Akım,
Okul, mektep, çığır.
Yöntem(Metot)
Usul, Tarz, Yol.
Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul.
Felsefede, ilmin herhangi bir dalında, resim, edebiyat vb. sanat kollarında bir kimsenin başlattığı ve diğerlerinin devam ettirdiği, belli özellikleriyle kendisine benzer olanlardan ayrılan tarz, usul, yol, okul, mektep.
Bir bilim ya da sanat alanında üstün bilgisi veya yeteneği olan kimseye veya bir felsefi, edebi, sanatsal öğretiye bağlananların, bu tür bir akımı benimseyenlerin tümü için ekol terimi kullanılır.
Belli bir dönemde görülen ortak özellikteki sanat üslubuna verilen ad.
Bir bilim ya da sanat kolunda özel ve belirgin yöntem.
Fikir üzerinde işleyen bir nevi mekteb.
Bir üstadın mesleği, tarzı.Fikir üzerinde işleyen bir nevi mekteb.
Sözcük tek başına ekol olarak kullanılırsa da tamlamalarda okul diye geçer.

Aynı üslup kapsamında değerlendirildikleri halde, bir bölgeye, kente ya da topluluğa özgü bazı ayırıcı özellikler gösteren, benzer eğilimde çalışan sanatçı grubu.

Bilim yada sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse …

Üstat,
Üstad,
Üstaz.
Farsça üstad (ﺍﺳﺘﺎﺩ),
Hoca, öğretmen.
Usta, sanatkar.
Muallim, profesör.
İlim veya sanatta üstün olan kimse.
Bilim yada sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse.
Herhangi bir ilimde veya sanat alanında bilgi ve söz sahibi olan, üstün bir yeri, tam vukufu bulunan kimse.
Bilgide veya sanatta veya amelde meharetli zat.
Masonlukta üst dereceden paye.
Teklifsiz konuşmada hitap sözü.
Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü.

Birinci sınıf karagözcülere, ortaoyunculara, tuluatçılara verilen sıfat.
En üst düzeyde Karagöz oynatan, sanat yanı büyük olan Karagözcülere, Ortaoyunculara ve doğaçlama sanatçılarına verilen san.

İlim veya sanatta üstün olan kimse…

Üstat,
Üstad,
Farsça üstad,
(Üstaz),

Bir bilim veya sanat alanında üstün bir yeri olan kimse.
Öğretmen.
Usta.
Sanatçı.
İlim veya sanatta üstün olan kimse.
Usta, sanatkar.
Muallim, profesör.
Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü.
Sanatta veya bilgide veya icraatta veya amelde meharetli zat.
Siyasal ve hukukçular arasında kıdemi belirten bir terim.
Bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse.
Birinci sınıf karagözcülere, ortaoyunculara, tuluatçılara verilen sıfat.
Sanat yanı büyük olan Karagözcülere, Ortaoyunculara ve doğaçlama sanatçılarına verilen ünvan.