Balkanlarda bir ülke…

Arnavutluk,
Arnavutça: Shqipëria,
Arnavutluk Cumhuriyeti.
Balkan Ülkeleri:
Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan,
Hırvatistan, Karadağ, Kosova,
Kuzey Makedonya, Romanya,
Sırbistan, Slovenya,
Türkiye (Doğu Trakya),
Yunanistan.

İtalya, Balkan coğrafyası içinde yer alır. Ancak Balkan ülkesi sayılmaz.
Balkanlar adını batıdan doğuya uzanan ve Bulgaristan’ı ikiye bölen dağ silsilesinden almıştır. Balkan veya Balkanlar sözü Türkçe olup; sarp ve ormanlık sıradağ; sık ormanla kaplı dağ; yığın, küme; sazlık, bataklık gibi anlamları vardır. Dünyadaki diğer dillere de Türkçeden geçmiştir. Balkanlar’ ın toplam yüzölçümü 504.884 km² dir. Balkanlar, güneybatıda Adriyatik Denizi ve İyon Denizi; güneyde Akdeniz; güneydoğuda Ege Denizi, Marmara Denizi; doğuda Karadeniz ile çevrili bir yarımadadır. Kuzey sınırlarını Tuna, Sava ve Kupa nehirleri oluşturur.

Balkan topraklarının en yüksek dağı 2925 metreye yükselen ve Bulgaristan’da bulunan Rila Dağı’dır. Yunanistan’daki Olimpos Dağı 2917 metre ve Bulgaristan’daki Vihren 2914 metre ile takip eder. Dinar Alpleri, Arnavutluk Alpleri, Şar Dağları, Balkan Dağları, Rodop Dağları’ dır.

Rumeli, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar anlamıyla ifade edilmekteydi. Latince: Roma sözünün bir biçimidir.

Arnavutluk(Shqipëria), Arnavutluk Cumhuriyeti:
Balkan ülkelerinden biridir. Güneydoğu Avrupa’ da resmi dini seküler devlet olan, cumhuriyet rejimiyle yönetilen, Adriyatik ve İyonya Denizi’ne kıyısı bulunan bir ülkedir. Komşuları Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya ve güneyde Yunanistan’ dır. İyon Denizi ile Adriyatik Denizi arasındaki Otranto Boğazı’daki İtalya’ya uzaklığı 72 km dir.

Arvanutluk Avrupa’nın en eski kavimi olan Pelasglar’a dayanır. Eski İlliryalılar soyunun da devamıdır. Arnavutlar, Roma İmparatorluğu’nun kurulmasında büyük katkıda bulunmuşlar. Birinci Dünya Savaşı sırasında İtalya ve Avusturya-Macaristan Devleti sayesinde Arnavutluk Krallığı kurulmuş ve ülke zaman içerisinde bağımsızlığını kazanmıştır. ​​​​​​1912 yılında bağımsızlığını kazandı. Arnavutluk, 3 yıl boyunca İtalya Devleti himayesine girmiş. Sosyalist Parti yönetimiyle kendi içinde belli bir süre yönetilen ülke, 1991 yılında çok partili hayata geçmiştir. Cumhuriyet sistemiyle yönetilen ülke birçok uluslararası kuruluşlara; BM, NATO, Avrupa Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Konsey’ine üyedir.

Ülke bayrağı ise kırmızı ve siyah olmak üzere iki ayrı renkten oluşturulmuştur. Kırmızı renkle donatılan bayrağın ortasında çift başlı bir siyah kartal sembolü bulunmaktadır. Bayrağa işlenen çift başlı kartal motifi, bir başını Vatikan’a, bir başını da Aya sofya’ya bakacak şekilde tanımlamaktadır.

Arnavutluk’un doğal kaynakları petrol, doğal gaz, kömür, boksit, kromit, bakır, demir cevheri, nikel, tuz, kereste, hidro-enerjidir.

Ülkenin para birimi: Lek (ALL). Arnavutça ve İtalyanca dillerini resmi dil olarak kabul etmiş, Fransızca, Rumence, Sırp-Hırvatça ve Yunanca dillerini de ülkede konuşulan diğer diller olarak tanımlamıştır. Arnavutluk’ un nüfus sayısı 2023 yılında tahmini 2,877,797 kişidir.

Arnavutluk idari olarak 12 ile ayrılmıştır:
Arnavutluk’un başkenti Tiran şehridir.
Tiran(Nüfusu: 800.000),
Avlonya, Akçahisar
Berat, Bihleşte, Bulqiza,
Cerrik,

Elbasan, Ergiri,
SarandaAvlonya
Debre, Devline, Diber, Durres, Dıraç,
Elbasan, Ergiri,
Fier, Fushe – Kruja, Fushe Arrez,
Görice, Gramsh,
Himara,
İşkodra
Kamza, Kavalye, Klisura, Klos, Konispol, Kökes-Kukes, Kuçova,
Laç, Lesh, Leç, Leş, Lezhe, Libohova, Libraş,
Maliq.
Orikum,
Patos, Peklin, Permedi, Pogradec, Poliçan, Puka.
Roskovec,
Selenica,
Şayak, Şingin,
Tepedelen,
Ura Vajgourore,
Vora,

Balkan coğrafyasında, her Mart ayında kutlanan bir gelenek olan bileklere takılan bileklikler ve süslemelere verilen ad…

Marteniçka,
Martipi ya da Martenitsa.
Balkan ve Trakya’da Mart ayında tüm ay boyunca bileklere takılan ve uğruna inanılan bileklikler ve süslemelerin adıdır. Eski bir Bulgar geleneği olarak bilinir. Bu bileklikler Balkan coğrafyasında, hatta Türkiye’ de de her Mart ayında kutlanan bir gelenektir.

Marteniçka takıları, meyve ağaçlarına, evlere, ev hayvanlarına da takılabilmektedir. Bu şekilde yeni başlayan tarım yılının da bereketli ve verimli olması için dilekler tutulmaktadır.

İlk marteniçkalar, sadece kırmızı beyaz ipliklerden yapılırdı ve nazardan korunmak için insanlara ve hayvanlara takılırdı. Bazı bölgelerde bu bükülmüş kırmızı-beyaz sicime altın veya gümüş para bağlanırdı ve bu hastalıklardan korunmak için bir simge olarak kullanılırdı.

Eskiden kırmızı ve beyaz yünden yapılan marteniçkalara püskül, top, insan gibi değişik şekiller verilebilmektedir. Marteniçkaların tarihinde en önemli yere sahip olan şekiller ise Pijo ve Penda adıyla bilinen kırmızı ve beyaz ipten yapılmış kuklalardır. Martenitsalarda kullanılan beyaz renk uzun ömrü, kırmızı renk ise sağlık ve gücü temsil eder.

İnanışa göre bu bileklikler parayla satın alınmaz ve sadece hediye olarak edinilebiliyor. El yapımı olan bu bileklikler bahar ayı öncesi takılarak, baharın müjdecisi kırlangıçlar veya leylekler görüldüğünde çiçek açmış bir ağaca veya çiçeğe bağlanarak dileklerin kabul olacağına inanılıyor.

Edirne’de bin yıllık gelenek olan korku gecesi kutlamalarına verilen ad…

Bocuk,
Bocuk Gecesi.
Edirne’de bin yıllık gelenek, Bocuk Gecesi beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan insanlar tarafından kutlanıyor. Edirne’ nin Keşan ilçesinde, bin yıllık gelenek olarak kutlanan korku gecesine bocuk, bocuk gecesi deniyor. Yine benzer şekilde Trakyadaki bu geleneğe uygun olarak Kırklareli’nde de koleda denen korku gecesi kutlamaları yapılıyor.

İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli illerinde daha çok kutlamalar yapılıyor. Prensipte korku ve korkutucu unsurlar oluşturacak giysilerle, yüzlerini boyayıp çeşitli maskeler takarak, ilginç ve renkli görüntüler sergilerler. Bugece eğlenilerek kutlanıyor. Tarihi çok eskilere dayanan bu Balkan geleneği halen sürdürülmektedir.

Bocuk Gecesi’nde beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan yüzlerce insan, sokaklara çıkıp pencerelere vurarak ev sakinlerini korkutarak eğleniyorlar. Müzik, makyaj ve köstüm yarışmaları yapılan bir karnaval havasında gece düzenleniyor. Kutlamalar sonucunda muhtelif rivayetlere inanılıyor. Bocuk Gecesi’nin, kış mevsimindeki en sert gecenin simgesi olduğu, bu gece suya atılan tahtanın, sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılıyor. Halk bu gecede her evde mutlaka kabak pişiriliyor. Evde kabak pişmiş ise korkuya gerek yok.

Bunun yanı sıra ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yeniliyor. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede, gençler çarşaflara bürünerek komşularını Bocuk geliyor diye korkutuyor. Bocuk; beyazlar içinde, insan görünümünde gezdiğine inanılan varlık. Kabak pişen eve bocuk gelip kötülük yapmayacağına inanılıyor.

Kırklareli’ de korku gecesi kutlamalarına verilen ad…

Koleda,
Kırklareli’ de korku gecesi kutlamalarına erilen ad. Edirne yöresinde ise Bocuk Gecesi olarak kutlanmaktadır. Trakya’ nın çeşitli yerleşim yerlerinde halk tarafından değişik isimlerle kışın en soğuk zamanlarında bin yıllık gelenek olan korku geceleri kutlamaları yapılmaktadır. Yüzlerini boyayan ve giydikleri kıyafetlerle korkunç görünen kalabalık grup, gelenek gereği camlara vurarak halkı korkuttu.

Trakya’nın çeşitli yerleşim yerlerinde halk tarafından değişik isimlerle kışın en soğuk günlerinde düzenlenen geleneksel korku geceleri, Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Büyükmandıra beldesinde Koleda adıyla kutlanıyor. Balkanların bin yıllık geleneği olan etkinlikte, korkunç hikayeler anlatılıyor. Sonra korkutucu kıyafetler giyilip evlerin camlarına vuruluyor.

İnanca göre evlerinde kabak tatlısı pişirip yiyenler korkmazken, kabak pişirmeyenler korkuyor. Koleda, Balkanlarda kutlanan bir gelenek. Balkan coğrafyasında bin yıldır devam eden bir gelenek. İnsanların masallarla, hikayelerle çocuklarımızın zihinlerini, hayallerini genişletmek için yapılan bir etkinlik olan koleda her yıl Trakyada kutlanmaktadır. Korku gecesi çalınan müzikler eşliğinde vatandaşın gönüllerince dans edip eğlenmesiyle devam tmektedir.

Yaban Kedisi …

Felis,
Felis silvestris.
Yaban kedisi Avrupa, Batı Asya ve Afrika kıtalarında farklı alt türleri ile geniş bir coğrafyada yaşıyor. Ev kedisinin de atası olarak kabul görüyor. Anadolu coğrafyasında yaygın olan bir tür. Bu tür özellikle Trakya bölgesinde yaşar.Kedigiller (Felidae) familyasından bir kedi türü.

Avrupa, Batı Asya ve Afrika kıtalarında farklı alt türleri ile geniş bir coğrafyada yaygındır. Güçlü koku alma duyusuna sahip olan felis, insanları çok uzaktan fark edebiliyor ve kendisini gizleyebiliyor. Popülasyonu konusunda net bir bilgi yok. Daha önce Bayburt yakınlarında, Kırklareli Demirköy Dupnisa Mağarası civarında ve Hatay Habib Neccar Dağı’ nın doğusundaki vadide görülmüştü.
Manisa’da varlığı ise sadece söylentiden ibaretti. Doğaya yerleştirilen fotokapanlar sayesinde varlığı kesinlik kazandı ve Soma’da görüntülendi.

Maden bulunan yer …

Ergene,
Maden,
Maden yeri.
Maden bulunan yer.
Ocak,
Maden ocağı,
Maden işletmesi.
Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral.
Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak.

Ergene sözcüğünün başka anlamları;
Meyilli yer, tepe.
Dağ beli.
Dağlar arasındaki geçit.
Ergene nehri (Trakya’da bir akarsu, Meriç nehrine dökülen bir akarsu).

1 2 3