Uykusu hafif …
Sak,
Uykusu hafif.
Uykusu hafif kimse.
Halk ağzında Uykusu hafif.
Çabuk uyanılabilecek bir uykuya yatmak.
Uyanık, gözü açık, müteyakkız,
Tetikte olan, Uyanık, tetikte.
Çok iyi duyan kulak.
Müteyakkız, uyanık, çabuk duyan, tetikte, ihtiyatlı.
Sak kelimesinin diğer anlamları;
Eski dilde, sap,
Bitki gövdesi.
Arapça sak, (ﺳﺎﻕ).
Ok yayının kiriş geçen ucu.
Baldır, incik.
Topuktan baldıra doğru bacağın incik yeri.
Sessiz, sakin.
Dişi manda(Bitlis yöresi).
Manda yavrusu(Bitlis yöresi).
Yelek boyunda kollu, önü açık, düz yakalı, kadifeden işli kadın giysisi, kısa entari.
Duygulu, sezek.
Bir üçgenin tabanı dışında kalan kenarlarından her biri.
Bir şeyin aslı.
Kuşun, kanadını çırparak öttürüp uçması.
Horozun ötmesi.
Bir kimseye vurmak.
Udul etmek, geri dönmek, vazgeçmek.
Şeriat mahkemelerinin verdiği belge
Kese, torba.
Çorabın tabandan yukarı olan kısmı.