Kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavrusu…

Ferik,
(Firik),
Piliç,
Dişi piliç.
Dişi hindi.
Dişi keklik.
Küçük, genç tavuk; piliç.
Kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavrusu; piliç.
Yumurtlamaya yeni başlayan tavuk.

Civcivin tüylenmesini tamamlayıp kanat çırptığında sınırlı da olsa hafiften havalanabilir hale geldiği, hızlı büyüdüğü, tüylerinin onu korur bir hal aldığı, civcivlikten olgunlaşmış yani yumurtlayabilir bir hal alacağı yarkalık dönemine kadar süren dönemine ferik denir.

Ferik sözcüğünün başka anlamları:
Buğday başaklarının yeni sertleşmeye başladığı zamanki durumu.
Olgunlaşmaya başlayan tahıl ve çerez olarak yenen tahıl kavurgası.
Yaşını göstermeyen, olduğundan genç görünen (kimse).
Tek çekirdekli kuru tane fasulye.
Bir tür gevrek elma; ferik elması.
Genç, taze, körpe.
Genç kız.
Askerlik,
Korgeneral.
Taze fasulye.
Sarı akrep.
Kuma, ortak
İkinci hanım.

Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk…

Baget,
Fransızca: baguette,
Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk.

Baget kelimesinin diğer anlamları:
Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş.
Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.
Tavuk, piliç vb. kanatlılarda but ile paça arasında kalan etli bölüm.
Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik.
Çözeltileri karıştırmada kullanılan, içi dolu cam çubuktan, porselen veya metalden yapılmış malzeme.

Baget:
İnce ve uzun ekmek cinsi,
Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.

Korgeneral…

Ferik,
Korgeneral,
Tümgeneral.
Orgeneral rütbesine eş değer bir Osmanlı askeri rütbesi.
Kara ve hava kuvvetlerinde rütbesi tümgeneralle orgeneral arasında olan general, ferik.
Tümgeneral veya Korgeneral.
Eskiden general, korgeneral, tümgeneral.
Günümüz rütbelerinden Tümgeneral ile Korgeneral rütbeleri arasında bir askeri rütbe.
Tümen (Fırka) kumandanı. Korgeneral.
Birinci ferik,
İkinci ferik,

Osmanlıda Askeri personel ve Subaylar:
Müşir – Mareşal
Ferik-i evvel (Serdar) – Orgeneral
Ferik-Korgeneral
Mirliva-Tümgeneral, Tuğgeneral
Miralay-Albay
Kaymakam-Yarbay
Binbaşı-Binbaşı
Kolağası-Karşılığı Yok
Yüzbaşı-Yüzbaşı
Mülazım-ı evvel-Üsteğmen
Mülazım-ı sani-Teğmen
Çavuş-Çavuş
Onbaşı-Onbaşı
Nefer-Er

Ferik sözcüğünün başka anlamları:
Arapça, ferik, firik, (ﻓﺮﻳﻚ).
Ferik elması.
Gevrek bir elma türü.
Bir tür gevrek elma, ferik elması.
Kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavrusu, piliç.
Halk dilinde, kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavrusu.
Yumurtlamamış tavuk.
Genç tavuk, piliç.
Dişi piliç.
Dişi hindi.

Yaşını göstermeyen, olduğundan genç görünen (kimse).
Küçük, genç tavuk; piliç.
Ferik, genç, taze.
Genç, taze, körpe.
Piliç, genç kız.
Kuma, ortak.
İkinci hanım.

Keklik yavrusu.
Dişi keklik.
Sarı akrep.
Taze fasulye.
Tek çekirdekli kuru tane fasulye.

Ateşte kavrulup yenen taze buğday taneleri, firik.
Ferik; Buğday tanesinin olgunu, öğütülecek hale gelmiş buğday tanesi.
Buğday başaklarının yeni sertleşmeye başladığı zamanki durumu.
Yumurtlamaya yeni başlayan tavuk.
Olgunlaşmaya başlayan tahıl ve çerez olarak yenen tahıl kavurgası.
Olgunlaşmaya başlayan tahıl (yerel ağızlarda firik).

Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu …

Palaz,
Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu.
Palaz, Civcivlikten çıkmış kaz, ördek, hindi, güvercin yavrusu, biraz büyüyüp piliç haline gelmiş yavru.
Palaz, Kaz yavrusu.
Bıliyh, Yavru, küçük çocuh.
Kaz yavrusu (Erzurum yöresinde)

Palaz sözcüğünün diğer anlamları;
Çocuk bezi.
Eskimiş kilim, keçe veya çul (Adana, Osmaniye)
Çiçek vb. işlemeli, yünden dokunmuş bir çeşit kilim(Iğdır, Kars yöresinde)
Güzel, canlı (genç kız için) (Bolu yöresinde)
Gürbüz, şişman (Kocaeli ve Bafra -Samsun yöresinde)
Bastırık (Niğde yöresinde)
Kuş deseni.
Keçi kılından yapılan kilim.
Hamur topağı.
Kilim.
Fırtına, güçlü yel (Ankara yöresinde)
Çirkin, kötü (Yalova -İstanbul yöresinde)
Manda yavrusu (Samsun)
Dağınık, giyinişi düzensiz (kimse) (Kocaeli, Sivas ve Vezirköprü -Samsun yöresinde)
Yuvarlak fındık (Perşembe -Ordu, Trabzon yöresinde)
Ekin biçildikten sonra tarlaya dökülenleri toplarken tırmığın dişlerine takılan ince saplar (Kastamonu)
Ağır hasta (Yalova -İstanbul, Samsun yöresinde)
Zayıf, güçsüz (İzmir, Manisa, Bursa)
Kırılmış taş parçaları (Çankırı)
Börek (Perşembe -Ordu)
Peştemal (Manisa)
Kaba örgülü çuval(Adana)
Keçi kılından, pamuktan dokunmuş kaba kilim, yaygı.
Eskimiş kilim, keçe, çul, çuval.