Tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli …

Koala,
Keseli Ayı,
Kuskus
(Phaianger),
Kuskusgiller (Phalangeridae) familyasındandır.
Otçul ve ağaçta yaşayan bir memeli türüdür.
Tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli.

Güney Avustralya koalaları 20. yüzyılın ilk dönemlerinde geniş çaplı katliama uğradı. Koala, Tazmanya ve Batı Avustralya’da bulunmamaktadır. Görünüşü oyuncak ayıya benzer. Koala kelimesi Dharuk dilindeki gula kelimesinden gelmekte. Tıknaz vücutlu, uzun ve tüylü kulakları, siyah burnu ve gözleri vardır. Kırçıl renkli ve kuyruksuz olan koala Okaliptüs ağaçlarının yapraklarıyla beslenir. Yavrusunu karnındaki kesesinde veya sırtında taşır.

Sevimli bir görünüşü vardır. Boyu 50 cm ve ağırlığı 9 kg. kadardır. Avustralya’da Sydney’in 80 km içerilerinde mavi dağların yamaçlarındaki sert yapraklı okaliptüs ağaçlarının bulunduğu ormanlarda yaşar. Ön ayaklarının iki parmağı, diğer üçünün karşısında bulunduğundan ağaç dallarını rahatça kavrar. Okaliptüs ağaçlarının körpe filiz ve yapraklarını yemek için genellikle gece çıkarak yüksek dallara tırmanır.

“Keseli Ayı” da denilen ve Avustralya’ da yaşayan bir hayvan …


Koala,
Kuskusgiller (Phalangeridae).
“Keseli Ayı” da denilen ve Avustralya’ da yaşayan bir hayvan…
Keseli Ayı, Otçul ve ağaçta yaşayan bir memeli türüdür. Güney Avustralya koalaları 20. yüzyılın ilk dönemlerinde geniş çaplı katliama uğradı. Koala, Tazmanya ve Batı Avustralya’da bulunmamaktadır. Koala kelimesi Dharuk dilindeki gula kelimesinden gelmektedir. Görünüşü oyuncak ayıya benzer. Tıknaz vücutlu, uzun ve tüylü kulakları, siyah burnu ve gözleri vardır. Kırçıl renkli ve kuyruksuzdur. Okaliptüs ağaçlarının yapraklarıyla beslenir. Yavrusunu karnındaki kesesinde veya sırtında taşır.

Avustralya’da yaşayan, oyuncak ayıya benzeyen yavaş hareketli küçük bir memeli. Keseli ayı olarak da bilinir. Ayıya benzemesine rağmen ayıyla bir akrabalığı yoktur. Kuyruğunun olmaması, geniş tüylü kulakları, vücuduna göre iri siyah burnu ve gözleri önemli özelliklerindendir. Sevimli bir görünüşü vardır. Boyu 50 cm ve ağırlığı 9 kg. kadardır. Avustralya’da Sydney’in 80 km içerilerinde mavi dağların yamaçlarındaki sert yapraklı okaliptüs ağaçlarının bulunduğu ormanlarda yaşar. Ön ayaklarının iki parmağı, diğer üçünün karşısında bulunduğundan ağaç dallarını rahatça kavrar. Okaliptüs ağaçlarının körpe filiz ve yapraklarını yemek için genellikle gece çıkarak yüksek dallara tırmanır.

Barsağında bulunan bazı sindirim bakterileri sert yaprakları hazmetmesine yardım ederler. Kürkü su geçirmediği için çok avlanan bu hayvanın nesli tükenmeye başlamıştı. Avustralya hükümeti bunun üzerine 1936 yılında koala avını yasaklayan bir kanun çıkardı. Doğup büyüdüğü ormanların dışında yaşamayan koalalar, üç yüzü aşkın okaliptüs türlerinin içinde hangisinin yapraklarının zehirli olduğunu kolaylıkla ayırabilmektedirler. Koalalar ekim-ocak ayında çiftleşir. 35 günlük gebelikten sonra 0,3 gr ağırlığında, 2 cm boyunda bir tek yavru doğurur. Yavru aşağı yukarı 4 ay kadar annesinin karnındaki kesede kalarak süt emer. Çok geç büyür. Altı ay sonunda kürklenmeye ve dışarı ile ilgilenmeye başlar.

Daha sonra annesinin sırtına tırmanır. Annesinin sırtında gezen yavru, aradan bir yıl geçmesine rağmen kendine bakacak hale gelmez. Kese içindeki memelerden emmek için zaman zaman aşağı sarkar. Okaliptüs ağacının sert yapraklarına alışmak için, annesi tarafından yarı sindirilmiş yaprak dışkılarını yer. Devamlı anne sırtında taşınan yavru ancak dört sene sonra erginleşir.

Koala 20 yıl kadar yaşar. Hiç su içmediği fikri yanlıştır. İyi yüzer ve çukurlarda birikmiş yağmur sularını içer. Okaliptüs ve mavi sıtma ağacının yapraklarıyla karnını doyuran koalalar bir korudan diğerine geçince uyum sağlayamadıklarından ölürler. Avustralya’nın Queensland ve Victoria eyaletinde az miktarda yaşamaktadır.

Kefal balığının yavrularına verilen ad …

Gamit,
Ganbut,
Kefal balığının yavruları.
Kefalin küçüğü.
Kefalin yavrusudur.
Levrek gibi balıkları avlamak amacıyla canlı yem olarak kullanılır.

Kefalgiller (Mugilidae).
Tropikal ve ılıman bölgelerin deniz ve tatlı sularında yaşar.
Vücudu iri pullarla örtülü, çift sırt yüzgeçli, otçul bir balıktır. Sırtı gri, karın tarafı gümüşi beyazdır. Uzunlukları 25-90 cm arasında değişir. Eti makbul olup avlanması güçtür. Kefal 15-16 yıl yaşar.

Türkiyede sularımızda yaşayan türleri;
Has kefal-Gambot-Topan Kefal, Bıldırcın Kefali, Dudaklı kefal, Altınbaş kefal-Sarı yanak-Sarı kulak, Topbaş kefal, Polatarina, İlirya – İnce dudak-Ceyran, Çulara kefali, Mezopotamya kefali, Mavraki.

Kefal, çevik ve kurnaz bir balık olduğundan olta ve ağla yakalanması zordur. Genellikle serpme ve çöktürme ile avlanır. Japonya, Çin ve son yıllarda İsrail’de havuzlarda sazan balıklarıyla beraber kefal yetiştirilmektedir. Küçük kefal yavruları, denize dökülen nehir ağızlarında küçük bir ağ ile yakalanır. Koruyucu mukoza örtülerini zedelememek için elle dokunulmadan kovalarla, depo tanklarına aktarılırlar. Yavrular tanklardan havuzlara aktarılırken her iki ortamın sıcaklığına dikkat edilmelidir. Havuzlar zengin alg (yosun) ihtiva etmelidirler.

Gamit ayrıca zayıf kişiye denir.

Kurbağaların bilimsel adı …

Anura,

Kurbağa, (İng. frog, Fr. grenouille).

Kurbağaların bilimsel adı.

Kuyruksuz iki yaşamlılar, (Amphibia). 

Latince Anura, Yunanca oura kuyruk demektir. An kelimesi ise sız anlamı ifade ettiğinden Kuyruksuz analamında Anura kelimesi kullanılır. Halk dilinde kurbağalar olarak bilinen kuyruksuz iki yaşamlılar takımına Anura denir. Yine halk arasında semender olarak bilinen kuyruklu iki yaşamlılar takımına ise Caudata denir.

 

Kurbağalar, iki yaşamlılar sınıfındandır. Kuyrukları kaybolmuştur. Bacakları iyi gelişmiş ve arka ayakları sıçramaya uygun olarak gelişmiştir. Karada, suda ve ağaçlarda yaşarlar. Genelde Kurbağalar otçuldur. Erkeklerde dış ses keseleri, ön üyelerin iç parmakları üzerinde dişiyi kavramaya yarayan kabartı şeklindedir. Gözlerin arkasında orta kulak zarı vardır. Kurbağaların derisinde Mukus ve Seroz adlı iki farklı bez vardır. Derinin ıslak ve nemli kalması, vücut ısısının ayarlanması ve solunum bu mukus bezlerinin salgıları ile olur. Diğer seroz bezleri ise zehirlidir. Seroz bezleri derinin üzerinde kümeler halinde dağınık olarak bulunur. 

 

Zıplayarak, tırmanarak yarı sucul ortamda yaşarlar. Su birikintileri, gölcük veya göllere yumurtlarlar. Kurbağaların yavrularına iribaş(tetari) denir. Larvalarında ön ve arka bacaklar yoktur. Su içinde solungaçlar ile yaşarlar. Çiftleşme döneminde vıraklayarak dikkat çekerler. Gelişim; Yumurta → Larva → İribaş → Yavru Kurbağa → Ergin Kurbağa şeklinde bir döngüde cereyan eder. Kurbağa yukarıdaki gibi başkalaşım evrelerine göre gelişir.

 

Esas sorun Kurbağalar insanda siğil yapar mı? Birçok kişi ellerinde siğil çıkacağı kuşkusuyla kurbağaya dokunmaktan çekinir ve korkar. Bu inanış yanlıştır. Ama muhtemelen kurbağaların derisindeki kabarcıklardan insana geçeği şeklinde bir kanı hasıl olmuştur. Ancak doğru değildir. Siğil Bir çeşit virüs enfeksiyonudur. El, yüz gibi vücudun açık bölümlerinde ve ayak tabanında siğiller görülür. Burada nasır ile siğili karıştırmamak gerekir. Aynı şey değildir. Ona göre tedavi uygulanmalıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Derleme: http:www.renkliweb.com

Dişi geyik …

Maral, (Moğolca),
Burçin,
Dişi geyik,
Ceylan,
Karaca,
Kızıl geyik.

Geyik,

Latince Cervidae denilen familyadan olan ve otçul, geviş getiren memeli bir hayvandır. Çift toynaklılar grubunda bulunan akraba familyalardaki diğer hayvanlara da geyik denir.

Dünyada 50’den fazla geyik türü vardır. Bunlardan bazı örnekler şunlardır.

Alageyik, Ren geyiği, Su geyiği, Karaca, Hint munçağı, Püsküllü geyik, Kızıl geyik, Domuz geyiği, Kanada geyiği, Thorold geyiği, Bataklık geyiği, Sika geyiği, Eld geyiği, Sambar geyiği, Timor geyiği, Aksis geyiği, İrlanda elki, Sığın(dünyadaki en büyük geyik), Virjinya geyiği, Katır geyiği, Rusa geyiği, Pampa geyiği, Peru kızıl geyiği, Pigme kariyaku, Reeves munçağı, Kuzey pudusu (dünyanın en küçük geyiği), kızıl geyik, broket, barasinga.