Güneş’ e uzaklığı, dördüncü olan dokuz büyük gezegenden biri…

Mars,
Merih,
Arapça: mars,
Fransızca: mars,
İngilizce: mars,
Almanca: mars,
Rusça: gimn.
Güneş’ e uzaklığı, yerin Güneş’ e uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki; Merih.
Uzaklık sırasında dördüncü gelen, dokuz büyük gezegenden biri.

Merih:
Eski Romalılarda savaş tanrısı.

Mars sözcüğünün başka anlamları:
Harp tanrısı Ares’ e Romalıların verdiği ad.
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması.

Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş, düşmüş…


Sakıt,
Arapça ساقط.
Düşen, düşmüş.
Sükut eden, düşen, hükümsüz kalan, sona ermek,
Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş.
Kıymetsiz, sukut eden.
Hükmü kalmamak, değerinden düşmek.
Ölü olarak düşmüş çocuk
Ölü olarak doğan (çocuk).

Düşük.
Düşük, düşük cenin.
Düşen.

Topal ördek,
Bu kısımda özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde uygulanan başkan seçimlerinde kullanılan topal ördek kelimesi şu durumlarda geçerlidir. Taammüllere uygun olarak Devlet başkanı görevinin başındadır. Ancak yerine yenisi seçildiğinden dolayı hiç bir karar almaz ve imza atmaz. Yasal süresini doldurup görevinden ayrılır. Yenisi göreve başlar. Bu süre içindeki, sakıt, seçilemeyen kişi devlet başkanıdır. Ancak yetkisiz olduğundan topal ördek tabiri ile nitelenir.

Sakıt kelimesi ayrıca aşağıdaki anlamlarda da kullanılmıştır.
Nodul,
Üvendire çivisi.
Övendirenin ucundaki sivri çivi, nodul.
Mars,(Osmanlıca Merih gezegeni).