Birden ödenerek faizinin işlemesine son verilen tahvil…

Amorti,
Fransızca: amorti, dépréciation.
Fransızcca: amortir,
Frasızca şiddetini hafifletmek, yatıştırmak alamındaki amortir kelimesinden türetilmiştir.
Birden ödenerek faizinin işlemesine son verilen tahvil.
Tamamı birden ödenerek faizinin işlemesi önlenen tahvil.
Bir istikrazın birden ödenerek faiz işlemesinin durdurulması işi.

Amorti kelimesinin diğer anlamları:
Piyangoda bilet değeri kadar kazanılan ikramiye.
Bir işe yatırılan parayı zamanla kazanmış olma; bedavaya getirme.
Bir girişimde yatırılan parayı zamanla yeniden kazanmak.
Piyangoda en küçük ikramiye, teselli mükafatı.
Bir şeyde hisseye düşen en küçük pay.

Amorti etmek:
Bir ürün üretim maliyeti ile belirli bir sure sonra yapmış olduğu kazanımları kendisini sıfırlamak.

Amortisman:
Bir iktisadi işletmenin makina, cihaz, bina gibi taşınır ve taşınmaz varlıklarının, her yıl çalıştırılma veya kullanılmalarından doğan aşınma sonucu değerlerinden kaybettikleri kabul edilen miktarı karşılayacak ve belirli bir müddet sonunda o varlığı yeniden meydana getirmeye yetecek bir meblağın işletme hesaplarına zarar yazılmak suretiyle aktif hesapta azar azar biriktirilmesi işi.

Uluslararası ticari terimlere verilen ad…

INCOTERMS,
Uluslararası ticari terimler.
Malların bir alıcı ile satıcı arasında taşınmasının maliyet yükümlülüğü, riski ve sorumluluğunu açıkça tanımlamak için kullanılan terimler. Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından uluslararası ticarette kullanılan terimlerin bir standarda kavuşturulması amacıyla uygulamaya konulan bir programdır.

Deniz ve iç su yolu taşımacılığına ilişkin kurallar:
İhracat ve ithalat için kullanılan taşıma şekillerini kategorilere ayıran Incoterms için günümüzde güncel 11 terim bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir;

EXW (Exworks, İşyerinde Teslim)
FCA (Free Carrier, Taşıyıcıya Masrafsız Teslim)
FAS (Free Alongside Ship, Gemi Yanında Masrafsız Teslim)
FOB (Free On Board, Gemide Masrafsız Teslim)
CFR (Cost And Freight, Masraflar ve Navlun Dahil Teslim)
CIF (Cost, Insurance and Freight, Masraflar, Sigorta ve Navlun Dahil Teslim)
CPT (Carriage Paid To, Taşıma Ücreti Ödenmiş Olarak Teslim)
CIP (Carriage and Insurance Paid To, Taşıma Ücreti ve Sigorta Ödenmiş Teslim)
DAP (Delivered At Place, Belirtilen Adreste Teslim)
DPU (Delivered At Place Unloaded, Belirtilen Yerde Eşya Boşaltılmış Teslim)
DDP (Delivered Duty Paid, Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim)

Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı …

Maliyet,
Maliyyet.
Kıymet.
Malolma değeri.
İngilizce: cost
Arapça maliyyet, maliyet (ﻣﺎﻟﻴّﺖ).
Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı.
Bir malın üretilebilmesi için gerekli olan girdilere yapılan ödemelerin toplamı.
Üretimde bir mal veya hizmet elde etmek için işletmenin sağlamış olduğu girdiler karşılığında yaptığı ödemeler.
Bir şeyin malolma değeri, üretilen bir mal için iş gücü, para vb. harcanan değerlerin bütünü.
Alış fiyatı ile birlikte taşıma ile işçilik ücretleri, vergi gibi masrafların hepsi.
Bir şeyin fiyatı, bedel.
Elde edilen ürünün, meydana gelmesi ve pazarlanabilmesi için kullanılan ara malların ve unsurların parasal ifadesi.

Maliyeti olan, değerli.
Bir şeyin fiyatı, bedel.
Elde edilen ürünün, meydana gelmesi ve pazarlanabilmesi için kullanılan ara malların ve unsurların parasal ifadesi.
Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı.
Bir malın çeşitli üretim ve dağıtım dönemlerinde, o döneme kadar yapılmış olan harcamaların bütünü, doğal fiyat, normal fiyat.

Sermaye…

Anamal,
Anapara,
Başmal,
Kapital
(İngilizce: capital),
Meta,
Resülmal.
Varlık, servet.
İlk elde mevcut olan para.
Sermaye,
Farsça sermaye, (ﺳﺮﻣﺎﻳﻪ) Anapara, Anamal, Baş para, mal, Esas para.
Farsça baş anlamındaki, ser ve para, mal anlamındaki maye sözcüklerinden oluşmuştur.

Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta, resülmal.
Belli bir bedel karşılığı üretim sürecinde üretim faktörlerinden biri olarak yer alan birden çok dönemde kullanılan, emeğin verimliliğini artıran ve kendisi de üretilmiş olan her türlü araç gereç.
Gelir yaratma yeteneğine sahip ulusal veya uluslararası düzeyde her türlü mali veya fiziksel varlık.
Herhangi bir şeyin gerçekleştirilmesi veya başarılabilmesi için gerekli maddi manevi değer ve araçların genel adı.
Bir gelir elde etmeye imkan sağlayan bütün araçlara verilen ad, üretim araçlarının bütünü.
Bir ticari işe konan para ve paraya çevrilebilir malların bütünü, ana para, kapital.
Bir servetin para ile ifade edilen kısmı.
Bir malın maliyet fiyatı.

Sermaye’nin diğer anlamları;
Kazanılmış ilim.
Hayat, Ömür.
Servet, varlık.
Genelev kadını.
Mecaz anlamda, Genelev kadını.

En az kötü olan çözümü kabul etme eylemi …


Minimizasyon,
Minimization, minimisation
En az kötü olan çözümü kabul etme eylemi.
Simpleks yöntem.
Bir anlamda Ehvenişer, (ehven-i şerreyn).
Maliyet enazlaştırması.
Amaç fonksiyonunu en aza indirgeme (en azlama) çalışmasına minimizasyon denir.

Masrafları azaltmak amacı güdülen bir gider minimizasyonu nihai amaçta kar maksimizasyonudur.
Bir firmanın belirli bir üretim miktarını olası en düşük maliyetle üretebilmek amacıyla girdi miktarını ayarlaması.
Minimizasyon, küçültme. Bir şeyi olabildiğince az miktarda veya dereceden veya konuma indirgeme eylemidir.

1 2