Lehçe…

Diyalekt.
Lehçe.
Arapça: lehce,
İngilizce: dialect,
Fransızca: dialecte,
Almanca: dialekt.
Rusça: nareçiye,
Bir dilin tarihsel, bölgesel ve siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu; diyalekt.
Birtakım sınıflandırmalara göre Türk dilinin yazı dili olmuş dallarından bazıları; diyalekt.
Bir anadilin, ses, yapı ve sözdizimi bakımlarından büyük ayrılık gösteren kolu.
Bir dilin tarihi, siyasi, sosyal ve kültürel nedenlerle değişik bölgelerde, zamanla ses yapısı, şekil yapısı ve kelime hazinesi bakımından önemli farklarla birbirinden ayrılan kollarından her biri.
Konuşma tarzı.

Polonyalıların kullandığı dil: Lehçe.
Bu dille yazılmış olan.

XIX. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan sembolizm akımına öncülük eden sanatçılara verilen ad …

Dekadan,
Fransızca: decadent,
XIX. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan sembolizm akımına öncülük eden sanatçılara verilen ad.
XIX yüzyıl sonlarında Fransa’ da doğalcılığa karşı çıkan ve simgecilik akımına öncülük etmiş olan sanatçılara verilen ad.
Sembolizm akımına öncülük eden şairlere verilen ad.

Düşkünleşmiş anlamına gelen Fransızca bir kelime. 19. yüzyıl sonlarında Fransa’ da natüralistlere karşı ortaya çıkan sembolizm akımına öncülük eden sanatçılara, edebiyatı soysuzlaştırdıkları ima edilerek verilen isim.

Dekadan kelimesinin başka anlamı:
On günlük eşek yavrusuna da dekadan denir.

Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği…

Deyim,
Tabir,
Söz öbeği.
İfade,
Istılah,
Cümle.
Deyiş,
Söz, kelime.
Mani, destan, ağıt, şiir, mısra, şarkı, türkü, gazel.
İngilizce: statement, locution, idiom, expression, string, phrase, word. expression,
Fransızca: locution, expression, idiom,
Almanca: ausdruck, redensart,
Tek bir kelime yerine geçen, tek bir anlam veren kelime öbeği.
Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği; tabir.
İfade gücünü arttırmak için bir araya getirilen ve genellikle gerçek anlamları dışında bir anlam kazanarak kalıplaşan kelime öbeği, tabir, ıstılah.

Düz anlamlarından sıyrılmış sözcüklerin başka bir anlama gelecek biçimde kalıplaşması.
Yüksek anlamlı koşuk.
Bir önermenin belli bir kişice belli bir anda belli bir savı dile getirmek ereğiyle kullanılması edimi.
Anlatım gücünü artırmak için, gerçek anlamı dışına kayan, bazı sözcükleri değişmediği halde bazıları değişip çekimlenebilen kalıplaşmış birden çok sözcük.

Resim biçiminde düzenlenmiş bulmaca…

Rebus,
Resimli bilmece.
Resim biçiminde düzenlenmiş bulmaca.
Figürler, işaretler ve resimlerle düzenlenen bulmaca.
Resim veya sembollerin şeklini temsil eden kelime bulmacası.
Sorulan kelime veya cümlenin kısımlarını ayrı ayrı resimlerle göstererek oynanan bir çeşit bilmece.
Kelimelerin alışılmış şekilleri dışında yazılarla, sembollerle ya da resimlerle belirtilmesi ya da bu şekildeki bulmacalara rebus denir.
Sorulan kelime veya cümlenin kısımlarını ayrı ayrı resimlerle göstererek oynanan bir çeşit bilmece.
Kelimelerin alışılmış şekilleri dışında yazılarla, sembollerle ya da resimlerle belirtilmesi ya da bu şekildeki bulmaca.

1 2 3 4