Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan…

Kadim,
Bayrı,
Ezeli,
Eski, ezeli.
Geçmiş, eski.
Eski zaman.
Çok eski zaman.
Arapça, eski olmak anlamındaki kidem kelimesinden türetilmiştir.
Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan.
Varlığının başlangıcı olmayan.
Başlangıcı olmayan, eski, ezeli,
Evveli bilinmeyen hal ve keyfiyet.
Uzun zamandan beri var olan.
Geçmişi uzun zamana dayanan, eski
Başlangıcı olmayan, ezeli, zaman üstü.
Uzun zamandan beri var olan.
Varlığının başı ve öncesi olmayan.
Öncesini bilir kimse bulunmayan, öncesi bilinmeyen şey.
Başlangıcı olmayan, öteden beri mevcut bulunan.

Ayak basan.
Ulaşan.
Varan.
Azanın mukaddemesi olan insanın başı.

Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan…

Kadim,
Bayrı,
Arapça kadim, (ﻗﺪﻳﻢ).
Arapça, eski olmak anlamındaki kidem kelimesinden türetilmiştir.
Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan.
Geçmişi uzun zamana dayanan, eski.
(Zaman için) Başlangıcı olmayan, ezeli, zaman üstü.
Eski zaman.
Evveli bilinmeyen hal ve keyfiyet.
Başlangıcı olmayan.
Uzun zamandan beri var olan.
Başlangıcı olmayan, eski, ezeli, bayrı.

Sürekli …

Baki,
Sürekli,
Arapça Baki, (ﺑﺎﻗﻰ).
Arapça, beka kelimesinden türetilmiştir.
Devam etmek, sürekli olmak.
Ebedi, ölümsüz, kalımlı.
Baki kalmak,
Varlığını koruyan, devam eden, devamlı, sürekli.
Sürekli, kalıcı, daimi.
Ebedi, daimi, ölümsüz.
Sonu gelmez.
Ölmez.
Sermet(Sermed)
Farsça, sermet, (ﺳﺮﻣﺪ)
Sonsuz, ebedi, sermedi.
Ebedi, daimi, sonu gelmez, ölmez, sonsuz, geride kalan, arta kalan.
Daim, Daima, Daimi, Devamlı, Durmadan.
Aralıksız,
Kadim, Kalıcı,
Mütamadi(Mütemadi),

Fani karşıtı: Baki.

Baki kelimesinin diğer anlamları:
Bir şeyden artan (miktar).
Eskidilde, Öteki.
Öteki, diğeri
Geride kalan, arta kalan.
Saklı duran, kalan.
Bundan başka.
Medine şehrinde bir makbere yeri.
Gedikli,
Her zaman, Hummalı,
Geceli gündüzlü,
Ruzuşeb,
Kesiksiz,
Müzmin,
Ötümlü,
Payidar,
Ağlayan, Artan,
Bundan başka.
Geniş, vasi.
Geri kalan.
Kalan kısım veya meblağ, alt taraf, mabad.
Temelli,
Yağmur bulutlarına eskiden verilen ad.
Yeter, kafi.