Beğenilen, hoş karşılanan…

Makbul,
Arapça: makbul,
Fransızca: acceptable
İngilize: acceptable.
Arapça, kabul kelimesinden türetilmiştir.
Beğenilen, hoş karşılanan.
Beğenilen, hoşa giden, hoş.
Kabul edilen, reddedilmeyen.
Kabul edilebilir, uygun.
Geçerli, muteber.
Kabul gören.
Sevablı.
İlgi gören, hoş karşılanan, beğenilen.

Makbul; kabul edilen, beğenilen, hoş karşılaşılan, geçer, geçerli şeklinde olup pozitif anlamları barındırmaktadır. Dolayısıyla makbul bir insan da olumlu huylara sahip biri olacaktır.

Karşıtı: merdud(merdut).

Ön doğru, ispatsız kabul edilen önerme …

Postulat,
Fransızca, postulat.
İngilizce, postulate.
Ön doğru.
Prensip,
Gerçeklik
İspatsız kabul edilen önerme.
Gerçek olduğu mantıksal olarak varsayılan önerme, durum, gerçeklik.
Tanıtlamada baştan kabul edilmesi gereken gerçek, koyut.
Bir bilimin kuruluşunda temel görevi görmekle birlikte belikten daha az olma ve tanımlanmayan ilkel gerçek.
Doğruluğu ispat edilemeyen veya ispatına gerek duyulmayan ancak doğruluğu kabul edilen önermelere aksiyom ya da postulat denir.
İspata gerek duyulmadan doğru, gerçek veya gerekli olduğu kabul edilerek bir fikre temel teşkil eden, bir fikre temel olarak alınan esas, ifade, prensip.

Töre Tanımaz …

İmmoral,
Frn. Immoral,
Çince, 不道德
Töre tanımaz.
Kabul edilen ahlak standartlarına uymamak.
Amoralizm,
Töreyi yadsıyan öğretilerin genel adı.

Ahlaka aykırı, davranışa atıfta bulunan, ahlak standartlarına aykırı davranan veya bunlara uymayan birine uygulanır.
Ayrıca, yasal ve belki de harcanmış anlamına gelebilir.

Ahlaksız,
Ahlaksız ahlaki olmayan anlamına gelir ve kötülük ya da yasal davranışları ifade eder.