Yıkıntılar, viraneler…

Harabat,
Harabeler.
Arapça ḫarabat, (ﺧﺮﺍﺑﺎﺕ).
Arapça, harabe’nin çoğulu harabat.
Eski dilde, Yıkıntılar, harabeler, viraneler.
Yıkıntılar, viraneler.
Harabeler.
Viraneler.
Harabeler. Viraneler.
Yıkıntılar, harabeler, viraneler.

Harabat kelimesinin başka anlamları;
İçkili eğlence yeri, meyhane.
Meyhane.
Meyhaneler.
İçkili eğlence yeri, meyhane.
Divan Edebiyatında; içkili eğlence yeri, meyhane.
Üstüne başına önem vermeyen, süfli, pejmürde (kimse).
Manevi aşkın tadıldığı, ilahi aşk ile sarhoş olunan yer.
Vaktini meyhanede geçiren, meyhane müdavimi, içkiye düşkün (kimse).
Hayatın katı gerçekleri karşısında rintlerin teselli aradığı, neşe, zerafet, zevk ve sanat mahalli olarak kabul edilen içkili eğlence yeri.

Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek. ..

Süveyda,
Arapça, süveyda, (سُوَيْدَا).
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek.
Arapça siyahlık, karartı anlamındaki suvad, kelimesinden türetilmiş.
Kalbin ortasındaki bütün damarların birleştiği kara nokta.
Kalpte ruhun ve hayatın merkezi olduğu kabul edilen nokta.
Kalbin siyah noktası.
Kalbdeki siyah nokta.
Kalpteki basiret ve idrak merkezi.
İlahi aşkın tecelli ettiği yer.
Siyahlık.
Kalpte gizlenen günah.
Mecaz anlamda, Kalpteki gizli günah.

Tohumun içindeki embriyonu çevreleyen ve gelişinceye kadar beslenmesini sağlayan kısmı, besi dokusu.