Boş yere, beyhude…

Nafile,
Beyhude,
Boşuna, nafile.
Boş yere, beyhude.
Boş, gereksiz, faydasız.
Arapça nafile (ﻧﺎﻓﻠﻪ).
Arapça, Nafile kelimesi, karşılıksız vermek, anlamındaki nefl sözcüğünden türetilmiş.
Nafile,
Boş, faydasız, işe yaramaz.
Boşuna, boş yere, beyhude.
Menfaatli olmayan.
Ziyadeden olan.

Nafile sözcüğünün diğer anlamları;
Torun.
Ganimet malı.
Bahşiş.
Atiyye.
Fazladan yapılan iş.
Bir kimsenin dinen mecbur ve mükellef olmadığı halde sırf Allah rızasını kazanmak maksadıyle farz dışında kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve yaptığı her türlü hayırlı iş ve davranış için kullanılır.

Boşa gitme, ziyan olma. ..

Heba,
Eski dilde, eskimiş, heba.
Arapça heba, ( ﻫﺒﺎ– ﻫﺒﺎﺀ)
Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme.
Boşa gitme, ziyan olma.
Arapça heba, toz anlamındadır.
Boşa gitme, ziyan olma.
İçinde alemdeki bütün suretlerin, şekillerin meydana geldiği, fakat aslı itibariyle kendisi yok olan şey, madde, cevher.
İnce toz.
Beyhude.
Faydasız.
İsraf.
Ziyan.
Aklı az olan.
Toz, zerre.
Boş, nafile.
Faydasız, boş.
Boşa gitme.
Heba etmek, yitirmek, yazık etmek, elden kaçırmak.
Heba, Hibe, bağış.

Alışılmış olandan büyük büyük olan …

Battal,
Arapça, battal, بطال
Arapça, battâl, بَطَّالْ

Alışılmış olandan büyük büyük olan.
En ve boyca alışılmış olandan büyük.

Mecaz anlamda battal, işe yaramaz, kullanılmaz anlamında kullanılır.
İşsiz, çürük, kullanılmaz.
Boş.
Hükümsüz.
İşsiz.
Metruk.
Kullanılmaz.

Batıl, Mensuh ve mefsuh.
Faydasız.
Pek büyük. Hantal.
Hükümsüz.

Arapça, Köhnemiş Hantal, Hükümsüz.