Bir geminin, rüzgar ya da dalgaların etkisiyle yatıp kalkması…

Yalpa,
İngilizce: precession, roll, rolling,
Fransızca: précession, rouler.
Almanca: präzession,
Japona: saisa undo,
Farsça: yal pa,
Geminin rüzgar ve dalgaların etkisiyle bir iskeleye, bir sancağa yatıp kalkması.
Bir geminin, rüzgar ya da dalgaların etkisiyle yatıp kalkması.
Rüzgar veya dalgaların etkisiyle geminin bir sancağa, bir iskeleye yatıp kalkması.
İki yana sallanarak, eğilerek yürüme.
Mekanik bir parçanın genel düzlemden kısmen sapması.
Ekseni çevresinde dönmekte olan nesnenin, eksen doğrultusunu pek değiştirmeden ancak küçük bir açıda yaptığı tarama.
Teknenin sancaktan iskeleye, iskeleden sancağa dalgaların bordadan alınması ile sallanması.
Dalgaların bordadan alınması ile teknenin sancaktan iskeleye, iskeleden sancağa sallanması.

At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç…

Ok,
İngilizce: arrow,
Fransızca: fleche,
Almanca: pfeil.
At arabalarında hayvanların bağlandığı uzun ağaç.
At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç.
At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı, ortadaki düz ve uzun ağaç.
Araba, kağnı yapmakta kullanılan, uzun, düz çam.
Kağnıda mazı üzerine boydan boya uzatılan yan ağaçları.
Sürgü ya da tırmığı boyunduruğa bağlayan ağaç, zincir ya da demir parçası.
İki kalastan oluşan kağnı iskeleti.
Çatı iskeletini oluşturan kalın, düz kalaslar.

Ok sözcüğünün yörelerimizdeki başka anlamları:
Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk.
Bir çubuk biçiminde, yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen işaret.
Terazide dengenin sağlanıp sağlanamadığını anlamaya yarayan ucu sivri parça.
Bir dairede kirişle yayın ortasını birleştiren dik doğru parçası.
Üzüm çardağına konulan uzun sırık.
Tavanın orta direği.
Kargir yapılarda iki duvarın arasına çapraz konulan kalın direkler.
Kemençe yayı.
Oklava.
Cirit, değnek.
Kalem gibi olan bitki gövdesi.
Bir tarım aracı, tırmık.
Tarla tırmığı.
Pulluğun hayvan koşulan ön kısmı.
Tava.
Dil gibi ensiz ve uzun tarla parçası.
Tarlaları ayıran çizgi.
Miras kalan mallar pay edilirken yapılan ad çekme.
Boylardan oluşan birlikler.
Tarla sulamak için açılan ark.
Baklava hamuru açmakta kullanılan çırasız tahtadan yapılmış bir çeşit oklava.
Arabaların hareketli bölümlerinin ortasından geçen mil.
Eksen.
Mermi,
Arı iğnesi,
Sehim,
Halı tezgahlarında üst ve alt kısımlarındaki yuvarlak ağaç halkalar.
Çıkrıkta çarkın ortasından geçen düz deynek.

II. Dünya Savaşı’nda Müttefik Devletler bloğuna karşı Almanya, İtalya ve Japonya’nın, oluşturduğu blok…

Mihver,
Mihver(Eksen),
Mihver Devletleri,
Almanca: Achsenmachte,
İtalyanca: Potenze dell’Asse,
Japonca: 枢軸国,
II. Dünya Savaşı’ nda Müttefik Devletler bloğuna karşı Almanya, İtalya ve Japonya’ nın oluşturduğu blok. Bağımsız Hırvatistan Devleti, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Finlandiya, Vichy Fransası, Habeşistan, Mançukuo, Tayland, Burmanya, İran ve Irak Mihver Devletleri bloğunu; İspanya ise Müttefik Devletler bloğunu desteklediler. Mihver bloğu bu ittifakı tanımlamak için faşist Macar lider Gyula Gömbös tarafından ilk kez kullanıldı ve 1936 yılında ise Benito Mussolini tarafından resmen kullanıldı.

1936 yılında Mihver (Eksen) Devletleri Nazi Almanyası ve İtalya tarafından imzalanan bir antlaşma ile oldu. İtalya da 1937 yılında bu antlaşmaya katıldı. Benito Mussolini, diğer tüm Avrupa ülkelerinin Roma-Berlin ekseninde döneceğini ve böylece Mihver teriminin yerleşeceğini açıkladı. Roma-Berlin Ekseni, 1939 yılında Çelik Pakt adı altında, 27 Eylül 1940 tarihinde Tokyo, Japonya’ da üç devletin askeri hedeflerinin bütünleşmesine yol açan Tripartite Paktı (Üçlü Pakt) imzalanarak ittifak haline geldi.

Mihver Bloğununda, Adolf Hitler, Avrupayı Almanya topraklarına katmak istemektedir. Sonraki planı ise Asya’ yı, özellikle Sovyetler Birliği ve Yakın Doğu’ daki stratejik noktaları ele geçirmeyi hedeflenmiştir. Komünizmin dünya üzerindeki varlığını ortadan kaldırmak ve Avrupa’daki Yahudi mevcudiyetinin tasfiye edilmesi amaçlamıştır. İtalya’ da ise Mussolini, eski Roma İmparatorluğu gibi güçlü bir devlet olmasını istemiş ve Almanya ile yakınlaşarak Mihver Devletleri blokunda savaşa girmiştir.

Araba okunun ekseni…

İğ,
Araba okunun ekseni.
Halk dilinde; araba okunun ekseni.

İğ iplik.
Verem, ince ağrı.
Mihver, kutup.
Hastalık, dert.
Pamuk, yün vb.nden iplik eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve çengelli olan, ağaçtan yapılmış araç, eğirmen, kirmen.
Değirmen taşının ortasında bulunan ve yukarıdaki üst taşa geçen demir eksen.
Taş eldeğirmenlerinde üst taşın, ortasından geçirilerek alt taşa tutturulmuş ağaç kazık.
Portakal, karpuz vb. şeylerin üzerindeki çil gibi lekeler.

Bezirhanede kuvvet kolundaki taşı kaldırıp indirmeye yarayan helezon biçimindeki ağaç.
Çıkrıkta iplerin sarıldığı demir kısım.
Alt kısmında ağırşak bulunan ip bükme aracı.
Dokuma tezgahlarında kalemleri sarmak için kullanılan demir eksen.
İplik gerilen çarkın uzun ucu.
Dingilin tekerleklere geçen kısmı.
Su dolaplarının ortasında bulunan kalın ağaç dingil.
Su değirmenlerinde çarka bağlı demir mil.
Çatılarda eşit aralıklarla ve birbirine paralel olarak konulan ağaçlar.
Yünü ip durumuna getirmek için kullanılan üst kısmında şişkinlik bulunan ağaç şiş.

Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden yatay olanı…

Apsis,
Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden yatay olanına apsis denir.
Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden yatay olanı.
Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden düşey olanına ordinat denir.
Tam yerini belirlemek için tek başına birisi yeterli değildir. Apsis ve ordinata ihtiyaç vardır. Tümüne ise hepsine ise koordinat denir.

Ordinat,
Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden dikey olanı.
Bir düzlemde dik kesişen iki sayı doğrusunun oluşturduğu sisteme analitik düzlem denir. Analitik düzlem, dik koordinat sistemi veya dik koordinat düzlemi olarak da adlandırılır.

Yarı çapla ilgili …

Radyal,
İngilizce, radial.
Fransızca, radial, radiaire,
Almanca, radial, strahlenförmig,
Latince, radius, ışın.
Işınsal.
Radius, Yarıçap.
Yarı çapla ilgili.
Radyal, yarı çap ile ilgili, yarıçapı olan.
Merkezden ya da eksenden dışa doğru kaçan.
Yarıçaplar doğrultusunca yönelmiş olan.
Farklı dokular bitki organlarında kesin bir biçimde organize olurlar.
Gövde ve köklerdeki dokuların dıştan merkeze doğru uzanan ışınsal biçimde düzenlenmesi.
Bir merkezden çevreye uzanan eksenlere göre simetri durumu.
Radyal damar (böcek kanadında).
Yayılan ışınlar şeklinde, merkezden çevreye doğru düzenlenmiş.

1 2