Adese,
Mercek.
Arapça, adese, عدسه
Lens,
Yaklaştırıcı,
Farsça, Pertavsız.
Pertevsuz,
Büyüteç,
Eski dilde, pertavsız,
Fr. Cristallin
Fr. Lentille
İng. lens, crystalline lens,
Mikroskop ya da büyüteçlerde büyütmeyi sağlayan ya da görme kusurlarını gideren camdan yapılmış araç.
Optik ile ilgili olup, içinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens.
Gözde ışığın retina üzerinde odaklanmasını sağlayan saydam yapı, Lens.
Güneşe karşı tutulduğu zaman, ışıkları bir noktaya toplayan ve bu suretle ışığın değdiği yeri yakan mercek.
Çoğunlukla saydam camdan yüzeyleri çukur ya da tümsek olacak biçimde işlenmiş, ışığı toplayacak ya da dağıtacak nitelikte yassı, çembersel nesne.
Küresel yüzeyli, saydam cam parçası. Koşut ışınları bir noktada toplayan türleri ırakgörürlerde nesne merceği olarak kullanılır.
İçinden geçen koşut ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran saydam nesne. Tiyatroda daha çok yakınsak mercek kullanılır. bk. dışbükey mercek.
Işığı geçiren, bir veya iki tarafı kavis halinde cam veya geçirgen madde. İng. lentil, lens
Uzağı yakın veya yakını uzakta görmeğe yarayan dürbün veya mikroskop camı.