Tekerlek biçiminde,sarımtırak ve yağlı bir peynir…


Kaşar,
Kaşkaval,
İtalyanca Caciocavallo.
Tekerlek biçiminde, sarı renkte, kaşara benzeyen bir tür peynir.
Argoda Aptal ve Sersem için kaşkaval denilmektedir.

Kaşar Peyniri;
Kaşar peyniri Selanik’te 100 yıl önce bir tesadüf eseri olarak Raşel isminde bir Yahudi kızı tarafından bulunmuştur. Babası büyük bir beyaz peynir yapıcısı olan Raşel bir gün beyaz peynir için hazırlanan büyükçe bir teleme kitlesini kaza ile içinde kaynar su bulunan kazana düşürmüş ve bunu çıkarıncaya kadar teleme kitlesi erircesine yumuşamıştır. Raşel telâşla bu haşlanmış teleme kitlesini tesadüfen aaagâh üzerinde bulunan bir yoğurt karavanasına koyup sıkıca bastırarak içinde hava kalmayacak şekilde kalıplamış ve üzerini örterek ihtimara öz türk-çe deyimle bir nevi ekşiyip olgunlaşmaya bırakmıştır. Raşel böylece beyaz peynirden daha lezzetli ve boyasız tabii bir şekilde sarı renkli bir peynir elde edince durumu babasına bildirmiş ve başına gelenleri anlatmıştır. Babası da elde edilen bu yeni peynir çeşidini pek beğenmiş ve bir parçasını alıp hahama götürmüştür. Musevî dininde yenilip içilecek maddelerin haham tarafından muayenesi ve onun yenmeye veya içilmeye elverişli olup olmadığı kararını vermesi gerekir. Yenilip içilmeye elverişli ise (Kaşar) değil ise (Turfa) hükmü verilir.

Bugün bile Musevî dükkân ve kasaplarında satılan yiyecek maddelerinde bilhassa tavuk ve etlerde haham tarafından vurulmuş (Kaşar) damgası vardır. Mutaassıp Museviler bu damgayı görmedikçe tavuk ve et yemezler. Selanik’teki Yahudi peynircinin kızı Raşel’in bulduğu lezzetli ve sarı renkli yeni peyniri görüp tadan haham da pek beğendiği bu yeni peynire (Kaşar) yani yenilebilir demiş ve böylece bu yeni peynirin adı da kaşar olarak kalmıştır. Bu peynire kaşkaval ismi de verilir.

Bu ismin de kökü yine Selanik’tir. O tarihlerde Selanik Türkiye’nin en geniş dış ticareti olan en büyük bir limanı idi. Orada İtalyan peynirleri de satılmakta bilhassa Caccio-Cavallo peyniri pek beğenilirmiş. Bu yeni peynir de CaccioCavalloya benzediği için ona da Caccio-Cavallo (Kaçyo Kavallo) dan muharref (değiştirilmiş) olarak kaşkaval demişlerdir. Bu isim Balkanlarda yayılmış fakat pek çok Yahudinin bulunduğu memleketimizde kaşar ismi tutulmuştur. Yeni peynire haham tarafından kaşar hükmü verilince baba-kız ertesi yıl piyasaya 750 okka yani bir tona yakın kaşar peyniri çıkararak bu yeni peyniri yaymaya başlamışlardır.

Bugün memleketimizde Edirne Kırklareli Keşan Bursa Uludağ Afyon ve Kars’ta bol miktarda kaşar peyniri yapılmaktadır.