Sophokles’in bir eseri …

Kral oidipus,
Yüz yirmi üç tragedya yazan Sophokles’in günümüze ulaşan eserleri;
Aias,
Antigone,
Kral Oidipus,
Elektra,
Trakhis Kadınları,
Philoktetes,
Oidipus Kolonos’ta.

Sophokles,
(MÖ 495-406)
Yunan tragedyasının en önemli yazarları arasındadır.
Sophokles, konuları işleyişi ve oyundaki karakterleri canlandırılmakta ustalığıyla ayrı bir yere sahiptir.Tiyatro tekniğini geliştirmiş, diyaloglara, dekor ve kostüme önem vermiştir.
Eserlerinde yazgı sorununu her zaman ön planda tutar. Katıldığı yarışmalarda yirmiden fazla ödül almıştır.

Yunan mitolojisinde, bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenen Thebai kralı…


Oidipus,
Oedipus,
Edipus,
Oidipus (şişik ayaklı)
Eski Yunan mitolojisinde Thebai kralı,

Thebes’ in mitolojik kralı, Laios ve İokaste’ nın oğlu olan Oedipus, babasını öldürüp, annesiyle evlenen kral. Efsaneye göre, Oidipus’un öz annesiyle evlendiğini öğrenen kızı Antigone, kendi gözlerini kör etmiştir.

Oidipus Efsanesi;
Thebai krallığını Amphion ile Zethos, zorla ele geçirdikleri zaman Laios, şehrin kralı idi. İki kardeş krallığı ele alınca eski kralı sürgün ettiler. Fakat Amphion ile Zethos’un ölümünden sonra Laios menfadan geldi, yine krallığı ele aldı. Tekrar tahtı ele geçiren kral; Kreon’un kızkardeşi İokaste ile evlendi. Bu evlenme sonunda hiç çocukları olmadığından Laios, karısını yanına alarak Apollon’a danışmak üzere Delphi’ye gittiler. Çocukları olması için yalvardılar, yakardılar. Tanrı krala bir erkek çocuğu olacağını, fakat çocuğun büyüyünce kendisini öldürerek anası ile evleneceğini ve aileyi mateme sokarak, kana boyayacağını haber verdi. Gerçekten de çok geçmeden kraliçe İokaste bir erkek çocuk doğurdu. Fakat kral, Tanrının uğursuz katil ve namussuz olacağını haber verdiği bu çocuğu, öldürtmek istedi. Annesi bu buyruğu yerine getirecek adama rica ederek, çocuğun öldürülmemesini, ancak kendi kendine ölmesi için ıssız bir yere bırakılmasını temin etti.

Bu vazifeyi alan adam, çocuğu Kithaeron dağına götürerek tek ayağından bir ağaca astı. Fakat Tanrılar öldürmek istemediklerini öldürmezler. Korinthos, kralının sürülerini güden çobanlar, bir ayağından asılmış bulunan bu yavrunun feryadını duyarak koştular. Onu kurtardılar. Ve krallarına götürdüler. Kraliçe, bulunan bu çocuğu görmek istedi. Kendisinin çocuğu olmadığından bu masumu evlat edindi. Ve ona Oidipus adını koydu.

Bu kelimenin Yunanca manası “Ayağı şişmiş, incinmiş” demektir. Gerçekten onu ağaca bağladıkları için ip yavrunun nazik topuğunu incitmiş, şişirmişti. Kral Polybos’un sarayında büyütülen bu çocuk kralı öz baba, kraliçeyi de öz ana sanıyordu.

Thebai şehrini terkeden Oidipus, Phokis’e gitmek üzere yola çıktı, iki yolun kavuştuğu bir noktada bir araba ile karşılaştı, içinde öz babası Laios bulunuyordu. Araba o kadar hızla yanından geçti ki tekerleklerden biri onun ayağım ezdi. Bu dikkatsizliğe çok kızan ve canı yanan Oidipus, kral Laios’un arabacısına öldürücü bir darbe vurdu. Thebai kralı, adamın öcünü almaya hazırlanırken, kendi öz evladı tarafından öldürüldü. Laios’un katlinden sonra Kadmos’un tahtı Oidipus’un annesi olan İokaste’nin kardeşi Kreon’un eline geçti.

Oidipus; babasını kendisinin öldürdüğünü ve anasıyla zina ettiğini öğrenince dünyanın en bahtsız, en iğrenç adamı sayıldı. Anası ve karısı İokaste kendini astı. Oidipus, eliyle kendi gözlerini oyarak çıkardı ve bu uğursuz iğrenç mahluk Kreon tarafından bir uyuz köpek gibi kovuldu.

Yurdundan, tahtından kovulan ve kalbinde teselli bulmaz iç ağrıları, vicdan azapları bulunan Oidipus, kendi öz evlatlarının da hakaretine maruz kaldı. Evlatlarından teselli beklerken hakaret gördü. Bir baba için yalnız bu acı yetmez mi? Halbuki Oidipus, bütün Tanrıların ve insanların, iğrendikleri bir zavallı idi. Bilmeden işlediği günahların acısını çeken kral şimdi artık kör bir dilenci olmuştu. Bereket versin iyi kalpli kızı, Sadık Antigone, ihtiyar ve kör babasını bırakmadı. Elinden tuttu, onunla beraber dolaştı.

Bu yüzden Antigone, evlatların babalara karşı gösterdikleri muhabbet ve şefkatin timsali olarak kaldı. Nasıl kalmasın ki o fedakar kız bahtsız babasıyla tozlu yollarda dolaşmayı, dilenmeyi güzel bir delikanlı ile evlenmeye hatta krallık tacına bile tercih etti. Nihayet kral Oidipus, kızı ile beraber Attika’ya geldi. Kolone kasabasına yakın, ölüm ve öç perileri olan huysuz Eumenid’ ler ormanında sefil ve perişan bir halde can verdi. Fakat Oidipus ‘un ölürken, lanet ettiği oğullarının başlarına felaket yağmakta gecikmedi. Çünkü bir baba ne kadar günahkar olursa olsun evlatları hakkındaki dileklerini Tanrılar daima dinlerler.

Yunan mitolojisinde Oidipus Efsanesi

Yunan mitolojisinde Oidipus’ un, annesi İokaste ile bilmeden girdiği cinsel ilişkiden doğan ve birçok trajediye konu olan kızı…


Antigone,
Antigona,

Eski Yunan mitolojisinde Thebai kralı Oedipus veya Edipus, Oidipus (şişik ayaklı)’ un kızı ve Sophokles’in en büyük trajedilerinden birinin kahramanıdır.

Efsaneye göre, Oidipus’un öz annesiyle evlendiğini öğrenince kendi gözlerini kör etmesi üstüne, Antigone, babasına sürgüne gönderildiği Atina’ya kadar yol gösterdi. Babası ölünce Thebai’ye dönüp, kızkardeşi, Ismene’ yle birlikte, erkek kardeşi Eteokles ve Polyneikes’in kavgasını sona erdirmeye çalıştı.

İki kardeşi de ölünce, kral olan dayıları Kreon’un Polyneikesin cesedinin gömülmesine izin vermedi.Thebai’ye ihanet ettiği gerekçesiyle yasaklanması üstüne, Antigone, dayısının yasağına karşın, kardeşinin cesedini gizlice gömdü ve bunun üzerine Kreon onu cezalandırır ve mezara kapatır. Çünkü canlı canlı ölmesini istiyordu.

Fakat aynı zamanda Kreon’un oğlu Antigone’la nişanlıydı. Antigone’a bir zarar verilirse kendisini de öldüreceğini öne sürerek şantaj yaptı. Fakat Antigone bu acıya daha fazla katlanamadı ve intihar etti.

Nişanlısı yani Kreon’un oğlu da bunun üzerine intihar etti. Aynı zamanda da oğlunun intihar ettiğini öğrenen Kreon’un eşi de intihar etti.