Sınıflamalarda ikinci derecede olan…

Alt,
Ast,
Tali,
İkinci derece,
Sınıflamalarda ikinci derecede olan.
Sınıflamalarda ikinci derecede olan; ast.
Esas kabul edilen bir şeyin içinde ikinci derecede olan, daha küçük bir bölüm sayılan
Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse; madun.

Yörelerimizde halk dilinde alt sözcüğünün başka anlamları:
Bir şeyin yere bakan yanı; zir.
Üst karşıtı: Alt
Bir nesnenin tabanı.
Alt, dip.
Kök,
Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
Bir şeyin yere yakın bölümü.
Örgü çoraplarının alt kısmı.
Yırtılan çorabın tabanına yeniden örülen parça.
Eskiyen çorabın tabanına yeniden yapılan terlik biçiminde bir çeşit yama.
Tarlanın, çukur, su toplanan bölümü.
Halk yazınında bir koşanın ikinci dizesi.
Bir şeyin yere yakın bölümü.
Bir nesnenin yere temas eden kısmı, taban
Aynı hizada olmayan şeylerden yere yakın olanı.
Bir şeyin yukarı sayılan yerine göre aşağı tarafı.
Bulunulan yere göre daha geride, seviye bakımından daha alçakta olan veya daha alçakta olduğu kabul edilen.

Bir geminin, rüzgar ya da dalgaların etkisiyle yatıp kalkması…

Yalpa,
İngilizce: precession, roll, rolling,
Fransızca: précession, rouler.
Almanca: präzession,
Japona: saisa undo,
Farsça: yal pa,
Geminin rüzgar ve dalgaların etkisiyle bir iskeleye, bir sancağa yatıp kalkması.
Bir geminin, rüzgar ya da dalgaların etkisiyle yatıp kalkması.
Rüzgar veya dalgaların etkisiyle geminin bir sancağa, bir iskeleye yatıp kalkması.
İki yana sallanarak, eğilerek yürüme.
Mekanik bir parçanın genel düzlemden kısmen sapması.
Ekseni çevresinde dönmekte olan nesnenin, eksen doğrultusunu pek değiştirmeden ancak küçük bir açıda yaptığı tarama.
Teknenin sancaktan iskeleye, iskeleden sancağa dalgaların bordadan alınması ile sallanması.
Dalgaların bordadan alınması ile teknenin sancaktan iskeleye, iskeleden sancağa sallanması.

Kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş kapan …

Kirtil,
Kartalos,
Yunanca: kartalos,
Rumca: kirtil
Kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş kapan.
Büyük kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş sepet.

Istakoz ve benzeri kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş av sepeti.
Deniz avcılığında kullanılan ince daldan örülü sepet.
Balık tutmak için kullanılan, ince dallardan örülmüş sepet.
Balık tutmak için kullanılan sepet.

Kirtil sözcüğünün başka anlamları:
Pürüz, girinti çıkıntı.
Develerin bağlandığı kazık.
Kısa ve oldukça sert ot.
Sayım vergisi.
Havuç.

Yazı yazmak için kullanılan, belli boydaki birinci hamur kağıt…

Esericedit,
Yazı yazmak için kullanılan, belli boydaki birinci hamur kağıt.
Eskiden kullanılan bir tür kağıt.
Resmi yazışmalarda kullanılan, büyük boy yazı kağıdı; esericedit kağıdı.
Büyük boy yazı kağıdı.
Hattatlar tarafından kullanılan büyük boy yazı kağıdı.
Üzerinde eser-i cedit diye damga bulunduğu için bu ismi almıştır.

İstavrit balığının küçüğü…

Kıraça,
Kraça,
kıraca,
Rumca: kıraca,
İstavrit balığının küçüğü.
İstavritlerin yavrularına yaygın olarak kıraça denir.
İstavrit (Trachurus trachurus).
İngilizce: horse mackerel,
Fransızca: saurel,
Almanca: stocker,
Yunanca: stavridis,

Marmara ve Karadeniz’ de yetişen sevilen balık türlerinden biri.
Uskumrugillerden, pulsuz ve az kılçıklı bir balık .
Kemikli balıklar takımının uskumrugiller familyasından bir balık türüdür.
Marmara ve Karadeniz’de yetişen sevilen balık türlerinden biri.
Uskumrugillerden, pulsuz ve az kılçıklı bir balık.
Yavruları bir deniz anası türü ile ortak yaşar. Halk ağzında orkinosa İstavrit azmanı denir.
İstavritlerin yavruları yaygın olarak kıraça adıyla tanınır.

İstavrit

1 2 3 4 5 6 1.728