Atardamar iç gömleğinde oluşan yozlaşma…
Atardamarların iç ve orta tabakalarında yer yer kolesterinli yağ birikmesi ve ya bu damarların yıpranmasıyla ortaya çıkan doku bozuklukları. Damarlarda, yağ birikimiyle birlikte çeper sertleşmesi de görüldüğü için aterom bir damar sertleşmesi türü olan ateroskleroza da yol açar.
Atardamarların duvarlarında oluşan anormal yangısal (enflamatuvar) makrofaj akyuvar birikmesidir. Bu anatomik bozukluklar (lezyonlar) çocukluğun geç döneminde, yaklaşık 10 yaşından önce gelişmeye başlar ve zamanla iyice gelişir. Cerrahi müdahale ile, örneğin baypas ameliyatıyla atardamar yerine yerleştirilmiş toplardamarlar hariç, toplardamarlarda aterom gelişmez.
Bu birikimler arter tüpünün endotel tabakası ile düz kas tabakası arasında olur. Patologlar, aterom oluşumunun gözle görünür ilk aşaması için “yağ çizgisi” terimini kullanmışlarsa da aslında ateromlar yağ hücreleri içermezler. Kalp veya arterlerden bahsedilirken aterom için “plak” (Fransızca “plaque”) terimi de kullanılır. Ateromun gelişim sürecine toplu olarak aterojenez, hastalık sürecinin sonucuna da ateroskleroz denir.
Aterom, kolesterinin yutar hücreler içinde toplanması veya kristaller oluşturmasıyla meydana gelir. Yozlaşan bu kesim daha sonra kireçlenir. Kristaller ancak kireçlendikten sonra röntgende görülebilirler. Atardamarların daralmasına veya çeperlerin esnekliklerini yitirmesine bağlı olarak kan akışı azalır. Aterom bu nedenle tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Ateromlu damarlar uzar, sertleşir ve biçimlerini kaybederler. Sonuçta kan akımı birdenbire durur ve iç organlarda enfarktüse, kol ve bacaklarda kangrene veya beyinde yumuşamaya yol açar. Bazı durumlarda damar kopmaları olur ve şiddetli kanamalar görülür.
Ateroma, hormon dengesizlikleri, şeker, damla gibi hastalıklar ve aşırı şişmanlığa bağlı olan kolesterin birikmesi sebep olabilir. Hastalık perhiz yaparak, kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar ve hormon dengesizliklerini giderecek hormonlar kullanarak tedavi edilir.
Kaynakça, http://tr.wikipedia.org