Şafak AYDIN
Otofaji,
Özgiderim,
İngilizce: autophagy,
Fransızca: autophagie,
Almanca: Autophagie
Yunana, autos: kendi; phagein: yemek
İnsanın kendi kendini yiyip bitirmesi.
Kendi kendini sindirme.
Hücre içinde lizozomlar tarafından yapılan sindirme olayı.
Hücrede, dejenere organellerin lizozomlar tarafından yutulması, otofagositoz.
Kendi kendini yeme.
İnsanın kendini yiyip bitirmesi.
Üveyik,
(Streptopelia turtur)
Güvercinlerden, korularda yaşayan, eti için avlanan, boz renkli bir kuş.
Üveyik , güvercingiller familyasından eti için avlanan bir av kuşu türüdür. Ancak bugün dodo kuşu türü ve yolcu güvercininin nesli insanların avlanması nedeniyle nesli tükenmiştir. Üveyik Türkiye ve Kuzey Afrika da bulunan bir göçmen kuşudur.
Güvercin ve kumruları içeren bir kuş ailesi olan Columbidae’ nin bir üyesidir. Kışları Güney Afrika’ da geçirirler. Kış aylarından kaçmak için Afrika’ya uzun bir yolculuk yapar.
Üveyik kuşu diğer güvercinlere göre daha küçüktür. Üveyiklerin küçük kafaları ve dar, küçük gagaları vardır. Kısa bacakları vardır. Yürürken kafaları ileri geri sallanır. Üveyik kuşları öncelikle ot ve tahıl tohumlarıyla beslenir. Bazıları meyveleri de yer. Kahverengi renkli ve boynunun yanındaki siyah ve beyaz çizgili işaretler ile tanınır. Olgun kuşun kafası, boynu, yanları mavi grisidir. Siyah benekli kanatları vardır. Üveyik kuşları tek eşlidir ve yaşam boyu çiftleşir. Dişi bir eş seçtikten sonra, erkekler ve dişiler bitki örtüsünden yuvalar yapmak için birlikte çalışırlar. Her iki ebeveyn, iki ila üç hafta sonra yumurtadan çıkan yumurtaları sırayla kuluçkaya yatırır.
Redif,
Yedek,
Arapça redif, (ﺭﺩﻳﻒ).
Uyak, kafiye.
Şiirde uyaktan sonra tekrarlanan, aynı harflerden oluşan kelime veya ek, yedek.
Kafiyeden sonra her mısranın sonunda tekrar edilen ek, kelime veya kelimeler.
Arapça arkasından gitmek, anlamındaki redf kelimesinden türetilmiştir.
Koşuklarda uyaktan sonra yinelenen aynı anlamdaki sözcük ya da ek.
Bir uyaktan sonra yinelenen aynı anlamdaki sözcük ya da eklere verilen ad.
Sondan gelen, arkadan gelen (şey).
Beytin sonunda kafiyeden sonra tekrarlanan kelime.
Redif kelimesinin diğer anlamları;
Osmanlı Devleti’nde ihtiyat askeri.
Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
Askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
Askerden terhis edilerek yedeğe geçirilen asker
Terhis olup ihtiyata geçen asker.
Sam,
Samyeli,
Bad-ı samum,
Fransızca samoun.
Çölden gelen rüzgar.
Sıcak memleketlerde esen bunaltıcı rüzgar.
Çölden esen çok etkili sıcak ve kuru rüzgar, sam.
Günümüzde Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Irak yönünde yani güneydoğu yönünden esen rüzgardır.
Tabi,
Bağımlı,
Fransızca engage.
Müptela,
Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi.
Bir kimseye veya şeye maddi veya manevi yönden aşırı bağlı olan.
Sigara, uyuşturucu madde vb. kötü alışkanlıklara aşırı derecede düşkün, müptela.
Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi alışkanlık yapan kimyasal maddelere aşırı derecede düşkün.
Feodal dönemde Avrupa’da bir Vasal (Vassal)’ a bağlı köylü.
Bir hükümdara ya da Bey’ e bağlı.
Koliva,
Rumların ölenlerin arkasından buğdayla yaptıkları helvadır. Bir çeşidi susuz aşuredir. Haşlanmış buğday bezleri üstüne konarak kurutulur. Daha sonra badem, fıstık, üzüm, yetiştirme, kişniş, kimyon, galeta ve hindistan cevizi tozu ile bazılarıdır. Hazırlanan tatlı üzerine pudra şekeri konarak kilisede ya da mezarlıkta dağıtılıyor.
Golifa:
Rumların yas yemeği olarak bilinen koliva, Kıbrıs Türkleri tarafından tat ve anlam değiştirerek goliva olmuştur. Kıbrıs’ ta bir gece öncesinde ve muharrem günlerinde yapılır. Aynı aşure gibi konu, komşuya ve akrabalara dağıtılır. Golifa ve Koliva bir cins kuru aşuredir. Haşlanmış buğday, nar, badem, susam, çörekotu, kişniş tohumu ve anason kullanılır. Şeker katılmıyor.