Olgunlaşmamış üzüm, koruk…

Kora,
Somak,
Garuk,
Koruk,
Ham üzüm.
Olgunlaşmamış üzüm, koruk.
Olgunlaşmamış ham üzüm.
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm.
Van, Erzincan ve Kerkük yörelerinde halk ağzında kora sözcüğü kullanılıyor.

Koruk suyu:
Koruğun ezilmesiyle elde edilen sıvı.

Kora söcüğünün diğer anlamları:
Başlıca belirtisi kısa, çabuk, değişken güçte irade dışı hareketler olan bir hastalık.
İçi boş (kabuklu meyve).
Genç, taze, yeni yetişmekte olan.
Yemeklere ekşilik vermek için limon tuzu yerine kullanılan ekşi pekmez.
Zeytinin çiçeğini döktükten sonra kalan ufak meyvesi.
Çiftçilerin tarla kenarlarına, çobanların dağ tepelerine taşları birbiri üzerine koyarak yaptıkları işaret.
Otunu biçmek için korunan tarla.
Korunak.
Koruluk, orman.
Ateşi yellemek için kullanılan araç.
Anahtar, Kilit.
Kapı mandalı, sürgü.
Uzun konçlu çorap.