Dalga, kasırga …
Talaz,
Ellez,
Dalga, kasırga.
Halk ağzında, Dalga, kasırga.
Yunanca, Talassa.
Eski Türkçede, Halk ağzında talas.
Büyük ve kabarık dalga.
Fırtına, kasırga.
Kasırga, fırtına.
Kabarık dalga.
Bizans’ta fırtınalı deniz, fırtına anlamındadır.
Talaz sözcüğünün diğer anlamları;
Motor ve kayıkların yan tahtaları (Ordu yöresi)
Sivas yöresinde yel.
İpekli kumaşların üzerinde örselenmekten ileri gelen kabarıklık, taraz.
İpekli kumaşların örselenmesi ile yüzündeki tellerde oluşan kabarıklık.
Kıvrılmış dalga şeklindeki süsleme motifi.
Toz fırtınası, hortum (Burdur yöresinde).
Yağmurdan yeteri kadar nemlenip tavlanarak ekilecek duruma gelmiş toprak(Zonguldak yöresi)