Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey. ..
Tampon,
Fransızca tampon.
Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış büyük tıkaç.
Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey.
Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım.
Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı veya sterilize edilmiş pamuklu özel parça.
Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken.
Tampon,
İngilizce: buffer, tampon
Fransızca: tampon,
Almanca: Puffer
Bir elektrolit pH değerinin değişmesini önlemek için kullanılan özdek ya da karışım.
İngilizce: buffer, tampon
Sindirim kanalı asitliğinin değişmesini engellemeye yardım eden ve çiftlik hayvanları rasyonlarında kullanılan kalsiyum karbonat, sodyum bikarbonat, bentonit gibi maddeler.
Zayıf bir asit ve bu asidin kuvvetli baz olan tuzundan veya zayıf bir baz ve bu bazın kuvvetli bir asitle olan tuzundan oluşan az miktarda asit veya baz eklendiğinde pH değişmesine direnç gösteren özel pH değerine sahip bir sistem veya çözelti, bafır.
Cerrahide gaz, pamuk vb. ile yapılan ve bastırılarak kan dindirmeye ve ilaç uygulamasına yarayan yumaklar, tıkaç.
Tampon,
Tıkaç
Baskıt
Dengeleyici
İngilizce: sponges
Gaz bezi veya pamukla yapılan kan veya salgıları durdurmak ya da ilaç uygulamak için kullanılan tıbbi malzeme.
Kanamayı kontrol altına almak ya da oluşan sıvıyı emmek amacıyla herhangi bir boşluğa yerleştirilen gazlı bez, pamuk ya da diğer bir madde kütlesi.