Kimi Kenya kabilelerinde kızların sünnet edilmesine verilen ad …

İrua,
Hafd,

Türkçede erkek sünneti olarak kullanılan ve müslüman toplumunda erkek cinsel organının üst derisinde yapılan kesilme işleminin Arapça karşılığı Hitan kelimesidir. Koruyucu duvar anlamına gelir. Kızlara yapılan bu uygulamaya ise Hafd denir. Hafd, Hafa kelimesinden türetilmiş olup arapçada görünmezlik, gizlilik anlamına gelir.

Klitoridektomi, kadın Sünneti yani klitorisin (bızır) kesilmesi.
Kadın cinsel sakatlamalarının en yaygın yöntemidir.

Erkek sünneti, penisi örten koruyucu derinin kesilmesini içerir, ama penise zarar vermez . Kadında yapılan sünnet ise en hafifi klitorisin (bızır), kesilmesi (Klitoridektomi) olup amaç , kadında cinsel zevk organı olan klitorisi tahrip ederek bekareti korumak, kadının cinselliğini ve cinsel duygularını engellemek olup bir çok istenmeyen tıbbi komplikasyonlara risklere hatta ölüme dahi sebep olabilmektedir. Ülkemizde uygulanmayan ve geleneklerimizde kesinlikle olmayan bu sünnet tipi daha çok Afrika ülkelerinde yaygındır.

Kadın sünneti esas olarak 3 ayrı şekilde uygulanır.
1-Klitorisin tümüyle kesilmesi (clitoridectomy);
2-Klitoris ile birlikte yakın çevresindeki küçük ve bir kısım büyük dudakların kesilmesi (excision-eksizyon).
3-Firavun sünneti, Klitoris ile birlikte küçük ve büyük dudakların neredeyse tümüyle kesilmesi, açık yaranın dış çeperlerinin biraraya getirilerek yaranın tümüyle dikilmesi, sadece idrar ve aybaşı kanamasının akabileceği ve ancak küçük parmak genişliğinde olan bir açıklık bırakılması (infibulation).

Bu uygulamalar dışında Dünya Sağlık Örgütü; delme, dağlama, kazıma, vajinanın içine kanama sebebi olan çeşitli bitkiler yerleştirme veya bazı müslüman topluluklarda sünnet / sunna denilerek klitorisin bir şekilde işaretlenmesi gibi kadının cinsel organına yapılan müdahaleleri de dördüncü uygulama şekli olarak mücadele edilmesi gereken sünnet kapsamına almıştır.

Cibuti, Somali, Sudan, Mısır’ın güneyinde, Eritre ve Etiyopya’da, Gambia, Çad, Kenya, Mali’ de kadın sünneti uygulanmaktadır. Umman, Yemen, Birleşik Arap Emirliği, Endonezya ve Malezya’nın bazı bölgelerinde, Kuzey Irak’ta bazı Kürt bölgelerinde yaşayan kadınlar arasında da daha az oranlarda olmakla beraber sünnet geleneği yaşatılmakta.

Sünnet, genelde genital bölge uyuşturulmadan ve bıçak, traş bıçağı, keskin cam parçaları, keskin teneke kenarı kullanılarak yapılır. Yaranın tutturulmasında akasya ağacı dikenleri, kemik çiviler, iğne, hayvan kıllarından elde edilen iplikler, deri iplikler kullanılır.

Daha sonra kız çocuğu ayağa kaldırılarak bacakları dizden kalçaya kadar bitişik olarak sıkıca sarılır ve sünnetlinin birkaç hafta hareket etmeden yatması, idrarını ve dışkısını yattığı yerde yapması sağlanır.

Sünnetçi dışında, kız çocuğunun etrafına toplanan kadınlardan bazıları kız çocuğunun kollarını, bacaklarını sıkıca tutar, bazıları kıpırdamaması için omuzlarından bastırır. Dilini yutmasını veya ısırmasını engellemek için kızın ağzına bir bez veya sopa yerleştirilir; diğer kadınlar tarafından da çığlıkları bastırmak için def çalınıp yüksek sesle şarkılar söylenir ve bir yandan da iyi dilekler iletilir.

Kadın sünnetinin sağlık açısından, bilinen pek çok sakıncası vardır. Kız çocukları ve kadınlar uyuşturulmadan ve birçok işte kullanılan, steril olmayan araçlar ile yapılan müdahalenin hemen ardından kan kaybına bağlı şok, kansızlık, kan zehirlenmesi, enfeksiyonlar, idrar yaparken yaranın yanması sebebiyle idrar tutma ve bunun yarattığı sorunlar, tetanos, HIV/AIDS bulaşması gibi sorunlar yaşamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.