Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk vb. parçaları kaynaştırma işi…

Aşı,
İngilizce: vaccine, inoculation, transplant, graft,
Fransızca: vaccine, inoculation transplant, greffe,
Almanca: Plantat, Impfstoff, Einimpfung,
Latince: inoculare: aşılamak.
Bazı ağızlarda aşu olarak da geçer.
Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk vb. parçaları kaynaştırma işi.
Bir ağacın gövdesi ya da dalına daha verimli olması için aşılanan aynı (otograft) ya da yakın bir türe ait (heterograft) bitki parçası.

Aşı sözcüğünün yörelerimizde, halk dilindeki diğer anlamları:
Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik.
Bazı hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda enjekte edilen ölü ya da zayıf bakteri süspansiyonu.
Organizmaya verildiğinde bağışık cevabı uyararak enfeksiyon hastalıklarından korunmayı sağlayan immünojen.
İnokulasyon.
Eskimiş giysilere yapılan yama, yamalık.
Eskiyen entarinin belden yukarısına geçirilen parça.
Açık renkli sincap.
Armut.
Hayvana sürülen alınışı boya.
Renkli badana toprağı.
Pas sarısı veya kızıl toprak.

Belli bir bölgede yetişen bitkilerin tümü …

Flora,
Bitey,
Belli bir bölgede yetişen bitkilerin tümü.
Bitki bilimi,
Bitki örtüsü.
İngilizce: flora,
Fransızca: flora,
Almanca: Flora,
Latin: flos, çiçek.
Bir bölgede yetişen bitkilerin tümü.
Bir bölgenin bitki örtüsü topluluğu.

Belirli bir coğrafi alanda bulunan bitki türlerinin tümü, bitki topluluğu.
Herhangi bir canlı veya organ üzerindeki mikroorganizmaların tümü.
Bir bölgede yetişen bütün bitki örtüsü
İçerisinde bir bölgede yetişen bütün bitkilerin özellik ve yayılışları hakkında bilgi veren, familya, cins ve türlerinin belirlenebilmesini sağlayacak tayin anahtarları bulunan eser.

Avrasya’ya özgü papatyagiller familyasından devedikeni ailesinden dallanmayan çok yıllık, otsu bir bitki …

Serratula,
(Asteraceae, Papatyagiller).
Serratula cinsi oldukça kozmopolit bir familya olan Asteraceae familyasında yer alır.
Serratula, Avrasya’ya özgü papatya ailesindeni devedikeni kabilesinden bir bitki cinsidir.
Plumeless saw-wort, bu cinsteki bitkilerin ortak adıdır.
Geleneksel olarak tanımlandığı şekliyle Serratula, minimum iki gruptur. Biri, Centaureinae alt grubu içinde bazaldır. Diğeri Klasea cinsindendir. Serratula türleri dallanmayan çok yıllık, otsu bitkilerdendir. Çiçekler beyaz, sarı, mavi mor renklerde olabilir. Akenler obovoidtir.

En gelişmiş konuşma yeteğine sahip papağan cinsi …

Jako,
Afrika Gri Papağanı,
En gelişmiş konuşma yeteğine sahip papağan cinsi Jako’dur.


Papağanlar, kıvrık gagalı, etli ve kalın dilli, parlak tüylü, papağansılar (Psittaciformes) takımını oluşturan ve sıcak yerlerde yaşayan kuş türleridir. Afrika gri papağanı, Türkiye ‘deki adıyla gri papağan, Jako papağan cinsi’ dir. Papağangiller familyasından orta büyüklükte bir papağan türü olup 30–35 cm. boyutlarında gri ve siyah tonlarda olurlar.

Kuyrukları kırmızı veya bordodur. Alex adındaki jako papağanı, insan dışında varoluşsal soru soran ilk ve tek hayvandır.
İki türü vardır.
Kongo jakosu,
Timneh jakosu

Kokulu tohumu hamur işlerinde ve rakıcılıkta kullanılan bitki. ..

Anason.
Anason, (Pimpinella anisum).
Anis, (Anisi fructus).
Raziyane,
Nanahan.

Anavatanı Asya’dır. Doğu Akdenizde çok yetiştirilir. Maydanozgiller familyasından 50-60 cm boyunda, yaprakları uzun saplı, oval ya da kalp biçimindedir. Bir yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi silindir biçiminde, çok dallı ve tüylüdür. Şemsiyecikler biçiminde beyaz çiçekler açar. Küçük Armuda benzer, Anethol denilen meyveleri vardır.

Çok eskiden beri parfüm imalatında ve ilaç olarak tedavi amaçlı Mısır’da kullanılmıştır. Geç olgunlaşan şemsiyedeki tohumlar olgunlaşınca griden kahverengine dönünce, Temmuz ve Ağustos aylarında hasada başlanır. Anason sıcak, orta nemlilikte iklimlerde, kireçli ve zengin topraklarda yetiştirilir. Hava değişikliklerine karşı hassas bir bitki olup bol dallı, bir yıllık otsu bir bitkidir. Ülkemizde sıklıkla yetiştiriciliği yapılmaktadır. Tohumlar dövülerek ayrılır ve ezilmeden, özel kaplarda, kuru ve serin yerlerde güneş ışığından, rutubetten uzak bir ortamda saklanmalıdır. Öğütülerek saklanırsa kokusunu hızla kaybeder. En fazla bir sene saklanabilir.

Gaz söktürücü ve öksürüğü yatıştırıcı olarak çok faydalıdır. Bu özelliği nedeniyle bebeklere öksürük ve gaz sıkıntılarında anason çayı içirilir. İdrarı artır, kusmaları ve ishali keser. Kadınların aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Sinirleri yatıştırır, uyku verir, migrene iyi gelir. Tatlılarda çeşni olarak kullanılır. Kedi köpek mamalarına tat vermek için katılır. Anne sütünü artırır, kan dolaşımını düzenler ve kalbi kuvvetlendirir. Seks ve cinsel istekleri arttırır. Genç kızların göğüslerinin dolgun ve dik olmasını sağlar. Herşeyde olduğu gibi fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir.

Amma ve lakin esas Türk milli içkisine, Rakıya tadını ve kokusunu verir. Rakı gibi alkollü içkilere katılır. Anasonun kendine özgü kokusu ve tatlımsı tadı, anethol denilen yağdan gelir. Anethol alkolde çözünür, ama su oranı arttıkça çökelir. Bu nedenle anasonlu içkiler suyla karıştırıldığında beyaz olur.

Canlıların sınıflandırılması, bu sınıflandırmada kullanılan kurallar bütünü…

taksonomi
Taksonomi, (Fr. taxonomie),
(İng. taxonomy, Alm. Taxonomie).
Sistematik.
Sınıflandırma,
Tasnif, (Arapça تصنيف ),
Tasnif etmek, tasniflemek.
Bölümlendirme,
Klasifikasyon.
Biyosistematik, sistematik.
Organizmaları sınıflandırma bilgisidir.
Karşılaştırma esasına bağlı olarak tasnif yapma.

Taksonomi , sınıflandırılma ve bu sınıflandırmada kullanılan kurallar bütünüdür.
Yunanca düzenleme anlamındaki taksis(taxis) ve kural-yasa-metod anlamındaki nomos kelimelerinden türetilmiştir. Taksonomi, sınıflandırma, isimlendirme ve tanımlama olmak üzere üç alanda yapılır. Bu alanlar organizmaların gruplandırılarak veya ortak benzerlikleri esas alınarak takson adı verilen gruplar içinde düzene konmasına sınıflandırma işidir. Her organizma türünün çeşitli taksonomik dizilerine belirli kurallara göre isim verme işlemi ise isimlendirilir. Organizmaların özelliklerini saptayarak hangi taksona ait oluklarını belirleme işlemi ise tanımlamadır.

Organizmaların çeşit ve farklılıkları ile akrabalıkları arasındaki prensip ve kurallara göre incelenir ve canlılar çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılır. Bu işlemler esnasında takip edilen yöntem, prensip ve kurallar bütününe Taksonomi denir. Herhangi bir organizma ya da organizma grubuna ait yapılmış gözlemler sonucunda ortaya konmuş olan bilgileri toplayarak, uluslararası kullanışlı ve pratik bir sistemdir.

1969 yılında Cornell Universitesinden ekolojist R.H.Whittaker bir sınıflandırma yapmıştır. Bu sınıflama beş ana bölümden oluşmuştur. Canlılar dünyası, ilkel bir hücreliler (Monera), Gerçek hücreliler (Protista), Mantarlar (Fungi), Bitkiler (Plantae) ve Hayvanlar (Animalia) olarak adlandırılmıştır. İskoç biyolog John Hogg’un önerisi ile ne hayvan, ne bitki olan organizmaları Protista (Protoctista) olarak adlandırılmıştır. Daha sonra 1976 yılında İllions universitesinden Carl Woese, Bacteria, Archaea, Eukarya (Eucarya) olmak üzere üç ana kategoriden oluşan ve domain diye adlandırılan 23 temel bölümü içeren bir sınıflandırma yapmıştır. 18. yüzyılda İsveçli doğa bilimcisi Carl Von Linnaeus (Linne) (1707-1778)’un kurduğu sınıflandırma sistemi günümüze kadar geliştirilerek devam etmiştir. Linne’nin çalışmaları sistematik zoolojinin temelini oluşturmuştur. Yüzyıl sonra Darwin tarafından yayınlanan, Türlerin Orjini(1859) adlı eseriyle organik evrimden bahsedilmiştir. Böylece taksonomik çalışmalar türlerin basitçe kataloglanmasından çok, türler arasındaki akrabalık ilişkilerini anlama şeklinde yapılmıştır. Bu sınıflama içinde hiyerarşik kategoriler vardır. Canlılar ilk önce alemlere ayrılır. Sonra bu alemler kendi içinde filumlara (şubelere) bölünür. Filumlar ise daha alt gruplara ayrılarak sınıflanır. Sınıflama büyükten küçüğe doğru 7 taksonomik kategoride olur. Bu kategoriler;

Alem (Kingdom),
Filum (Phylum, çoğulu Phyla),
Sınıf (Class),
Takım (Order)
Aile (Family)
Cins (Genus, çoğulu Genera)
Species (Tür).

1 2